Yenidoğan Çetesi Davası’nda Savunmalar Devam Ediyor

Yenidoğan Çetesi Davası’nın duruşmaları, Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor. Beşinci gününde sanıkların savunmaları dinlenmeye başlandı. Bu süreçte, örgüt yöneticisi olduğu iddia edilen ve tutuklu yargılanan 112 ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir, suçlamaların hiçbirini kabul etmediğini belirtti. Ancak hasta yönlendirmesi yoluyla maddi kazanç sağladığını kabul etti. Özdemir, duruşmada gerçekleştirdiği savunmasında İstanbul’daki sağlık sistemiyle ilgili önemli bilgiler paylaştı.
Özdemir’in savunmasında dikkat çeken noktalardan biri, 112 nakil birimlerinin hiçbir özel hastane ile sevk yapmadığıydı. İstanbul’un Avrupa yakasında yalnızca dört adet kuvözlü ambulans bulunduğunu vurguladı. Ayrıca, yoğun bakıma ait bir hastanın, kuvöze yerleştirilmesi işleminin 4-5 saat kadar sürdüğünü belirtti; bunun da pratikte uygulamasının mümkün olmadığını ifade etti. Özdemir, sağlık hizmetlerinde karşılaşılan bürokratik engellerin hastaların hayatını tehlikeye attığını düşündüğünü ifade etti.
Duruşmaya Büyük İlgi
22 tutuklu, 47 sanığın bulunduğu davanın gündeminde, Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Hakları Komisyonu’ndan önemli isimler de yer aldı. Duruşmaya TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Derya Yanık ve diğer milletvekilleri katılırken, duruşma esnasında mahkeme salonu doluydu. Bu durum, davanın kamuoyunda geniş yankı uyandırdığını yansıtıyor.
Sağlık Süreci ve Uygulamalar Üzerine Açıklamalar
Gıyasettin Mert Özdemir, savunmasında İstanbul’daki acil çağrı merkezi ile 112 merkezinin ayrı birimler olduğunun altını çizdi. Acil müdahale süreci hakkında detaylar vererek, hasta yönlendirmeleri sırasında yaşanan zorlukları dile getirdi. Özellikle, hastaların yoğun bakıma taşınma sürecinin önemli bir zaman kaybı oluşturduğunu belirtti ve bu süreçte kısa sürelerde müdahale edilmesinin kritik olduğunu vurguladı. Özdemir, yer bulunma sorunları nedeniyle hastaların gerektiğinde günlerce yer beklediğini ve bu durumun kabul edilemez olduğuna dikkat çekti.
Ek olarak, 112 nakil biriminin işleyişinin, hastaların menfaatine aykırı olduğunu düşündüğünü belirterek, bu tür sevklerin daha kısa sürede gerçekleştirilmesinin gerekliliğini dile getirdi. Özdemir, kendisinin bu süreçte aracılık yaparak, müdahale sürecini daha hızlı hale getirmeye çalıştığını savundu. Bunun yanı sıra, bu tür suçlamaların kendisini komik bir duruma düşürdüğünü ve herhangi bir örgütle ilişkisinin bulunmadığını tekrarladı.
Son olarak, eşinin çalıştığı Medisense güzellik merkezinin sahibiyle ilişkisini de açıklayarak, kendisinin bu merkezle herhangi bir bağlantısının olmadığını ifade etti.
Kaynak: ANKA