Suriye’nin Beşar Esad rejiminin devrilmesinin ardından, ülkede yeni bir yönetim şekillendi ve bu yeni yönetimi dünya çapında pek çok ülkenin üst düzey temsilcileri ziyaret etmeye başlamıştır. Bu kapsamda, Şam’ın yeni fiili lideri Ahmed Şara, şehre gelen Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ile olan görüşmesinde, elini sıkmayı reddetmiştir. Bu durum, Suriye’deki yeni yönetimin uluslararası ilişkilerdeki tutumunun bir göstergesi olarak değerlendirilmektedir.
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot ve Alman mevkidaşı Annalena Baerbock, Suriye’ye düzenledikleri ilk resmi ziyarette Ahmed Şara ile bir araya gelerek, Beşar Esad rejiminin devrilmesinin ardından gelişen siyasi durumu değerlendirmiştir. Bu ziyaret, Suriye’deki yeni yönetimin uluslararası arenada kendini kabul ettirme çabalarının bir parçası olarak yorumlanmaktadır. Barrot ve Baerbock, bu sırada ülkede yaşanan insan hakları ihlalleri ve sivil toplumun durumu hakkında bilgi alışverişinde bulunmuşlardır.
Aynı zamanda, Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, Barrot ve Baerbock’un Suriye ziyaretinin Avrupa Birliği adına yapıldığını açıklamıştır. Bu durum, Avrupa’nın Suriye politikaları arasındaki istemleri ve yeni yönetimle olan ilişkilerin kurulması açısından önem taşımaktadır.
Söz konusu ziyaret öncesinde Fransa Dışişleri Bakanı Barrot, Şam’daki Fransız Büyükelçiliğini ziyaret etmiş ve ardından Baas rejiminin işkence üssü olarak bilinen Sednaya Hapishanesi’nde incelemelerde bulunmuştur. Bu tür ziyaretler, hem insan hakları ihlali meseleleri hakkında uluslararası kamuoyunu bilgilendirmek hem de yeni yönetimin şeffaflık anlayışını test etmek amacı taşımaktadır. Ayrıca Barrot, Şam’da sivil toplum temsilcileriyle olan görüşmelerinde, hükümetin uygulamaları ve insanlara yönelik hak ihlalleri hakkında önemli bilgiler almıştır.
Bu tür uluslararası ziyaretlerin, Suriye üzerindeki uluslararası baskıyı azaltıp azaltmayacağı merak konusu olsa da, tekrar eden insan hakları ihlalleri ve iç savaşın yarattığı yıkım ile sürdürülen mücadele sonucunda, yeni yönetimin ne ölçüde kabul göreceği belirsizliğini korumaktadır. Ziyaretler, yeni yönetimin uluslararası meşrulaşma çabalarının bir parçası olarak öne çıksa da, mevcut durum Suriye halkı için oldukça karmaşık bir tablo sunmaktadır.
