AKP ve MHP’nin Politikalarının Çatışması: Kayyum Atamaları ve Erken Seçim Tartışmaları
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Abdullah Öcalan’a yönelik tutumunu “tarihi fırsat penceresi” olarak değerlendirmesinin hemen ardından dört belediyeye kayyum atanması, bazı siyasi yorumcuların aklında “tarihi fırsat penceresi açılmadan kapandı mı?” sorusunu gündeme getirdi.
Siyasi muhalefet tarafından, iktidarın daha sert ve kutuplaştırıcı bir politika izleyeceği yorumları yapılmakta. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Demokrasi ve Algı Partisi (DEM Parti), kayyum uygulamalarına karşı ortak eylemler geliştirdiler. Bu bağlamda, iktidar partisinin, kayyum atamalarının Bahçeli’nin çağrısı ile başlayan süreçte sonlanmadığını vurgulamakta olduğu ancak kayyum atamalarına temkinli bir yaklaşım sergilediği gözlemleniyor.
30 Ekim tarihinde CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in görevden alınmasından sonra, Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk ve Batman Belediye Başkanı Gülistan Sönük gibi çeşitli belediye başkanları da kayyum atama sürecine tabi tutuldular.
Bahçeli’nin çağrısı üzerine 43 ay sonra Abdullah Öcalan ile yeğeni Ömer Öcalan’ın görüşmesine izin verilmişti. Erdoğan’ın bu gelişmeleri “tarihi fırsat penceresi” olarak nitelendirmesi, iktidarın muhaliflerin beklediği bir adım olmadığı yönünde yorumlara sebep oldu.
İktidarın Kayyum Savunmaları
İktidar kanadında, kayyum atanmasının Bahçeli’nin açıklamalarından bağımsız olduğu savunulmakta. Belediye başkanları için yürütülen “terör soruşturması”nın hukuken gerekliliği öne sürülmekte. AKP kulislerinde, iki farklı görüşün yer aldığı kayyum atamaları ile ilgili olarak ise bir kısmı, Erdoğan’ın Kürtlere yönelik uzattığı elin geri çekilmediğini, müzakerelerin ve mücadelenin bir arada yürütülebileceğini savunmakta.
Diğer taraftan, iktidar partisi içinde ağırlıklı görüşün, Öcalan’ın örgütü ön koşulsuz olarak lağvetmeden ve silah bırakmadan herhangi bir müzakerenin gerçekleşmeyeceği yönünde olduğu iddia ediliyor.
CHP’nin Erken Seçim Planları
Kayyum atamalarının ardından CHP, erken seçim baskısı oluşturma kararı aldı. Antalya’daki milletvekili kampını İstanbul’a taşıyan parti yönetimi, yurttaşların ekonomik sorunlarını gündeme taşımak için pazar ziyaretleri yapma kararı aldı. CHP lideri Özgür Özel’in sürekli “erken seçim” çağrısını yapması, halkın bu talebiyle desteklenirse iktidarın seçimden kaçmasının zor olduğu değerlendiriliyor.
