Eşli İlan Tartışma Yarattı: İşte Detaylar!

Çanakkale 18 Mart Üniversitesi, son öğretim üyesi alım ilanıyla dikkat çekti. İlanın içinde yer alan “eş detayı” ise tartışmalara yol açtı. Altı ay önce Sağlık Bilimleri Fakültesi’ne dekan olarak atanan Cüneyt Akı’nın eşi Özlem Akı’nın, dekanın eşi olması nedeniyle ilandaki gereklilikler açısından özel bir durum oluşturulduğu iddia ediliyor. Özlem Akı, “Dijitalleşme süreci açısından Türkiye’de üst kademe kamu yöneticilerini yetiştirme politikaları” başlıklı bir tez hazırlamıştı ve ilanda yer alan öğretim üyesi alım şartı ile bu tezin başlığı birebir örtüşmekte. Bu durum, ilandaki şartların belirli bir kişiye özel olarak hazırlandığı düşüncesini güçlendirdi.
Özlem Akı’nın doktorasını tamamladığı alanla ilgili yapılan bu vurgular, akademik alanda etik tartışmalarını da beraberinde getirdi. Dekan Cüneyt Akı’nın eşi Özlem Akı, 2023 yılında tezini tamamlamıştı. 26 Temmuz 2024 tarihinde Sağlık Bilimleri Fakültesi’ne dekan olarak atanan Cüneyt Akı’nın çalışmaları ve eşiyle olan yakınlığı, ilanın içeriğinde yer alan durum ile karşılaştırıldığında, tesadüfün ötesinde bir hal alıyor. Böyle bir durumun, üniversitenin adalet anlayışını ve eşitlik ilkelerini sorgulayıcı bir tablo oluşturması muhtemel.
Aile saadeti bozulmasın
30 Kasım 2023’te Resmi Gazete’de yayınlanan ilanda, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi, 2 öğretim elemanı ve 17 öğretim üyesi alacağını açıkladı. İlanın koşullarında Özlem Akı’nın teziyle benzerlik gösteren kriterler, ‘kişiye özel’ bir durum yaratıp yaratmadığı konusunda ciddi tartışmalara neden oldu. Kamuoyu, akademik alanda liyakat ve adaletin sağlanıp sağlanmadığı konusunda endişelerini dile getirerek, bu uygulamanın kişisel ilişkilerin akademik kariyere etkisini sorguluyor.
Bu tip durumlar, akademik dünyanın şeffaflığı ve etik kuralları açısından önemli bir durumu gözler önüne seriyor. Kamu kurumlarının alım kriterlerinde böyle bir ayrımın yapılması, daha fazla dikkatle ele alınması gereken bir konu olarak gündemdeki yerini koruyor. Çanakkale 18 Mart Üniversitesi’nin alım kriterlerinden ziyade, bu kriterlerin ne denli adil ve önyargısız olduğu üzerinde durulması gerekiyor. Aksi takdirde, akademik camiada beklentilerin karşılanmadığı ve kişisel ilişkilerin öne çıktığı bir ortam oluşabilir.
Kısacası, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi’nde yaşanan bu durum, sadece bir alım ilanı değil, aynı zamanda akademik etikte yaşanan sorunların da bir yansıması olarak dikkat çekiyor. Akademik dünyada şeffaflık, eşitlik ve adalet ilkelerine olan ihtiyaç daha da önem kazanmaktadır. Bu tür durumlar, gelecekte benzer sorunların yaşanmaması adına dikkatle takip edilmesi gereken süreçler olarak karşımıza çıkmaktadır.