Hizbullah ve İsrail Arasında Ateşkes Görüşmeleri Başladı

Amerika Birleşik Devletleri’nin özel temsilcisi Amos Hochstein, 21 Ekim 2023 tarihinde Beyrut‘a gelerek Hizbullah ve İsrail arasında bir ateşkes sağlamak amacıyla yerel yetkililerle görüşmeler yapmaya başladı. Bu ziyaret, Eylül ayının sonlarında başlayan ve tüm Orta Doğu bölgesini etkileyen çatışmanın sona erdirilmesine yönelik ABD liderliğindeki çabaların bir parçası olarak değerlendiriliyor.
Gelen haberlere göre, İran destekli Hizbullah, bu görüşmelerde Lübnan üzerinden önerilen ateşkes taslağını okuyarak kabul etmeyi düşündü. Ayrıca, İran’ın da bir ateşkesi destekleyeceğini açıklaması dikkat çekti; Lübnanlı yetkililerin aktardığına göre, “anlaşmanın içeriğine belli eklemeler” yapılması söz konusu oldu.
Lübnan Parlamentosu Başkanı Nebih Berri’nin danışmanı Ali Hasan Halil, görüşmelerin “olumlu bir atmosferde” gerçekleştirildiğini ifade etti. Halil, Lübnan’ın öneriye yönelik geri dönüşlerinin, 2006 yılında Hizbullah ile İsrail arasındaki çatışmayı sona erdiren BM Güvenlik Konseyi‘nin 1701 sayılı Kararı ile uyumlu olduğunu vurguladı.
ATEŞKES GÖRÜŞMELERİ SÜRERKEN BOMBA SALVANLARI DURMUYOR
İsrail’den konuyla ilgili henüz resmi bir açıklama gelmedi. Ancak, görüşmeler devam ederken, İsrail’in Beyrut ve Hizbullah’ın kontrolündeki güney banliyölerine yönelik bombardımanlarını yoğunlaştırdığı bildirildi. Halil, İsrail’i müzakerelerde teklifte bulunurken ateş açmakla suçladı ve bu durumun Lübnan’ın tutumunu etkilemeyeceğini savundu.
İsrail ordusunun bombardıman hazırlıkları
Hizbullah, ateşkes müzakerelerinde uzun süreli müttefiki olan Nebih Berri’ye tam yetki vermiş durumda. Ancak, müzakerelerle ilgili deneyimli bir diplomat, üzerinde çalışılması gereken bazı detayların nihai bir anlaşmayı geciktirebileceği konusunda uyarılarda bulundu.
Amerika Birleşik Devletleri’nin sunduğu öneri, 1701 sayılı BMGK kararının şartlarını baz alıyor; fakat bu şartlara ek önemli maddeler de getirilmiş durumda. Bu maddenin içeriği, Hizbullah’ın İsrail sınırı ile Litani Nehri arasında silahlı bir varlık bulundurmasını yasaklıyor. Bunun yanı sıra, 1701 sayılı BMGK kararına aykırı olarak İsrail’e, “tehdit gözlemlemesi halinde” belirlenen silahsızlandırılmış alanda hava operasyonları düzenleme hakkını da verecek şekilde yeniden şekillendirilmiş.