Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P), gerçekleştirdiği analizlerde, küresel ekonominin 2024 yılında yüzde 3 büyüme kaydedeceğini öngördüğünü açıkladı. Bu, ekonomik dinamiklerin nasıl şekillendiği ve gelecekteki potansiyel büyüme stratejilerinin önemini gözler önüne seriyor. S&P’nin yayımladığı raporda, dünya ekonomisinin 2025 yılına kadar nispeten güçlü bir başlangıç yapacağı vurgulandı.
Belirtilen raporda, bu yıl içinde dünya genelinde ekonomik büyüme oranının yüzde 3,3, gelecek yıl ise yüzde 3 olarak beklendiği ifade edilmektedir. Bu öngörüler, global ekonomik koşulların dikkate alındığında oldukça dikkat çekicidir ve ilerleyen dönemler için umut verici bir tablo çizmektedir.
‘YUMUŞAK İNİŞ SENARYOSU ULAŞILABİLİR’
Bununla birlikte, Covid-19 pandemasının ardından yaşanan enflasyonist baskılar ve buna karşılık artan faiz oranlarının global ekonomide yaratabileceği aksamaların altı çizildi. Raporda, merkez bankalarının faiz oranlarını düşürmesi ile birlikte, normalde zor elde edilen “yumuşak iniş” senaryosunun mümkündür hale geldiği belirtilmektedir. Bu durum, ekonomiyi canlandırıcı bir etki yaratabilir.
ABD ekonomisinin, global makro dinamikleri desteklemeye devam ettiği ifade edilirken, bu durumun gelecekte değişebileceği, yeni yönetimin politikalarının enflasyonist baskıları artırma ve finansal koşulları sıkılaştırma riski taşıdığı ifade edilmektedir. Bu etkilere bağlı olarak, gelişmekte olan piyasaların da bu durumdan olumsuz etkilenme olasılığı bulunmaktadır.
Ayrıca, raporda ABD ekonomisinin bu yıl içerisinde yüzde 2,7 ve gelecek yıl yüzde 2 büyüme göstermesinin beklendiği duyuruldu. Bu oranlar, ABD’nin küresel ölçekteki ekonomik faaliyetleri açısından önemli bir gösterge işlevi görmektedir.
‘TRUMP GELMEDEN RİSKLERİ ARTIRDI’
Başkan Donald Trump’ın yönetimi, daha göreve başlamadan önce makro-finansal dengeleri değiştirmeye başladığı ve bu durumun küresel ekonomi üzerinde aşağı yönlü riskler yarattığı raporda yer aldı. Özellikle, uygulamaya koyacağı politikaların belirsizliği, piyasalarda endişe yaratmaktadır.
Raporun bir diğer önemli kısmında, diğer ülkelerin ekonomik büyüme beklentilerine de yer verilmiştir. Örneğin, Euro Bölgesi ekonomisinin bu yıl yüzde 0,8, gelecek yıl ise yüzde 1,2 oranında büyüyeceği tahmin edilmektedir. Çin ekonomisinin ise bu yıl yüzde 4,8 ve gelecek yıl yüzde 4,1 büyüme göstermesi beklenmektedir. Bu veriler, dünya genelindeki ekonomik denklemin nasıl şekillendiği ve artan global etkileşimlerin etkisini yansıtmaktadır.
