Kanada Başbakanı Justin Trudeau, Amerika Birleşik Devletleri tarafından 4 Mart 2025’te başlayacağı belirtilen tarifelere karşı “son derece güçlü” bir yanıt vereceklerini duyurdu. Trudeau, ABD Başkanı Donald Trump‘ın, Kanada ve Meksika’ya yönelik tarifelerin yürürlüğe gireceği yönündeki açıklamalarına yanıt vererek, hükümetinin 4 Mart ile sonrasında Kanada’ya herhangi bir tarife uygulanmaması konusunda yoğun çaba göstereceğini ifade etti.
Trudeau, ABD’nin bu tarifeleri fentanil sorunuyla ilişkilendirdiğini belirtti. Ancak Trudeau, bu sorunla ilgili olarak Kanada’nın herhangi bir sorumluluğu olmadığını vurguladı ve bu konuda önlem almak üzere önemli adımlar attıklarını dile getirdi. Eğer Kanada’ya karşı haksız ve saldırgan tarifeler getirilirse, derhal ve oldukça güçlü bir yanıt vereceklerini ifade etti.
KANADA’NIN UYUŞTURUCU İLE MÜCADELESİ
Diğer yandan, ABD Başkanı Donald Trump, Meksika ve Kanada üzerinden ABD’ye uyuşturucu akışının devam ettiğini belirterek, bu ülkelere yönelik tarifelerin 4 Mart 2025’te planlandığı gibi yürürlüğe gireceğini açıkladı. Bu duruma karşılık olarak Kanada hükümeti, uyuşturucu akışıyla mücadele etmek amacıyla önemli inisiyatiflerde bulundu. Ülkede “Fentanil Çarı” olarak görev yapacak bir pozisyon oluşturuldu ve bu göreve emekli komiser Kevin Brosseau atandı.
Kanada, tarifelere karşı sınırdan gelen uyuşturucu girişini engelleme taahhüdü doğrultusunda, uyuşturucu kartellerini terörist olarak listelemeye karar verdi. Ayrıca, sınırda sürekli bir denetim sağlamak ve organize suç, fentanil ve kara para aklama ile mücadele etmek üzere “Kanada-ABD Ortak Hareket Gücü”nü başlatmak için yeni taahhütlerde bulunmuştu. Bu adımlar, iki ülke arasındaki ilişkileri hassas bir şekilde korumaya yönelik ciddi bir çaba olarak değerlendirilmektedir.
Sonuç olarak, Trudeau’nun açıklamaları ve Kanada hükümetinin aldığı önlemler, ABD’nin tarifelerine karşı bir dizi stratejinin parçası olarak görülmektedir. Her iki ülkenin de karşılıklı güvenliği ve işbirliği içinde hareket etme ihtiyacı, bu tür adımların gerekliliğini artırmaktadır. Tarife savaşlarının, uyuşturucu sorunlarıyla birleştiği bu karmaşık durumda, Trudeau ve hükümetinin durumu yönetme biçimi dikkatle izlenmektedir. Hem Kanada’nın hem de ABD’nin uyuşturucu ticareti konusunda daha etkili politikalar geliştirmeleri gerektiği, bu sayede sorunların temeline inebileceği düşünülmektedir.
