Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, 2024 yılı içerisinde asgari ücretin belirlenmesi hususunda önemli açıklamalarda bulundu. Destici, yaptığı açıklamada, asgari ücrete yapılacak artışın, 2024 yıl sonu enflasyon rakamlarının altında olmaması gerektiğini vurguladı. Kasım ayında açıklanan enflasyonun yüzde 47 olduğunu belirten Destici, Aralık ayı sonu itibariyle bu rakamın yüzde 48’e çıkabileceğini ifade etti. Bu durumda asgari ücretin, enflasyon rakamının altında olmaması ve yüzde 50’nin üzerinde olması gerektiğini savundu.
2025 yılı için geçerli olacak asgari ücreti belirlemek üzere işçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun üçüncü toplantısının 19 Aralık’ta yapılacağını hatırlatan Destici, bu süreçte asgari ücrete yönelik alınacak kararların, işçilerin haklarını koruyacak şekilde olması gerektiğini söyledi. Destici, yüksek enflasyonun devam etmesi durumunda, asgari ücretin yıllık iki kez, Ocak ve Temmuz aylarında belirlenmesi gerektiğini vurguladı.
“İKİ KEZ BELİRLENMELİ”
Asgari ücretin belirlenme sıklığına dikkat çeken Destici, işveren kesiminin önerdiği oranların kabul edilemez olduğunu dile getirdi. “İşveren kesiminin aklından geçen yüzde 30 civarındaki bir artış düşüncesine karşı çıkıyoruz” diyen Destici, enflasyonun altında bir rakam teklif etmenin vicdansızlık olduğunu ifade etti. Bu bağlamda, asgari ücrette talep edilen oranın, işçiler tarafından mevcut enflasyon oranı göz önünde bulundurularak makul ve mantıklı olması gerektiğini belirtti. İşçi kesiminin asgari ücrette talep ettiği yüzde 60’lık artışın ise tamamen haklı olduğunun altını çizdi.
Destici, “Eğer Temmuz ayında ara zam yapılmayacaksa, Ocak ayında gerçekleşecek artışın yüzde 50 olması, Temmuz ayında yapılacak zam ise tahmini 6 aylık enflasyona göre yüzde 12-13 civarında olmalıdır” dedi. “Yani asgari ücret yılda iki kez belirlenmeli” sözleriyle durumu net bir şekilde ortaya koydu. Asgari ücrette yıllık iki kez zam yapılmaması durumunda, bu durumun çalışan kesiminin hakları açısından büyük bir mağduriyet yaratacağına dikkat çekti.
Sonuç olarak, Mustafa Destici’nin açıklamaları, asgari ücretin belirlenmesi sürecinin, işçi ve işveren dengesini gözeterek, enflasyon oranlarına uygun bir şekilde yapılması gerektiğini ortaya koyuyor. Yüksek enflasyon karşısında çalışanların alım gücünün korunabilmesi adına, asgari ücretin iki kez belirlenmesi gerektiği fikri, sosyal adalet açısından önem taşıyor. Özellikle enflasyonun tek haneli rakamlara inene kadar, bu sürecin devam etmesi gerektiği belirtildi. Böylece, asgari ücretli çalışanların yaşam standartlarının iyileştirilmesi ve enflasyon karşısında satın alma güçlerinin korunması hedefleniyor.
