Panama’nın mevcut Devlet Başkanı Jose Raul Mulino, 2023 yılı Ekim ayında ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile önemli bir görüşme gerçekleştirdi. Bu görüşmede, Panama Kanalı’nın egemenliğinin tartışmalı bir konu olmadığına dair kesin bir mesaj verildi. Mulino, Rubio ile yaptığı konuşmada, kanalın Panama tarafından işletilmeye devam edeceğini ve bu konunun müzakere edilemeyeceğini ifade etti. Mulino, “Panama Kanalı’nın egemenliği tartışmaya kapalı” sözleriyle bu konudaki duruşunu net bir şekilde ortaya koydu.
Panama Kanalı, tarihin en önemli mühendislik projelerinden biri olarak 1914 yılında hizmete girmiştir. Bu stratejik su yolu, Atlantik ve Pasifik okyanuslarını birbirine bağlayarak, dünya ticaretinde kritik bir rol oynamaktadır. Geçmişte, kanalın yönetimi uzun yıllar boyunca ABD’nin kontrolü altında kalmıştır. 1977 yılında imzalanan Torrijos-Carter Antlaşması ile, kanalın kontrolü adım adım Panama’ya devredilmiştir. Bu tarihten sonra 31 Aralık 1999 itibarıyla kanal tamamen Panama’nın egemenliğine geçmiştir.
Mulino’nun Rubio’ya ilettiği mesaj, Panama’nın egemenlik konusundaki kararlılığını ortaya koymaktadır. Bu tür açıklamalar, özellikle uluslararası ilişkiler açısından oldukça önemlidir. Panama hükümeti, kanalın yönetimi ve işletilmesi konusundaki bağımsızlığını koruma kararlılığını sergilemektedir. ABD’nin Panamalı yetkilileriyle yapacağı her türlü görüşmede, kanalın yönetimindeki Panama’nın rolünün tartışmaya kapalı olması gerektiği mesajı verilmiş olmaktadır.
Panama Kanalı, sadece yerel ekonomi için değil, küresel ticaret için de önemli bir yapı taşını oluşturmaktadır. Kanalın denizcilik sektörü üzerindeki etkisi büyüktür ve bu nedenle, herhangi bir değişiklik ya da anlaşma sürecinde, Panama’nın egemenlik haklarının gözetilmesi şarttır. Mulino, kanal üzerindeki her türlü tartışmanın Panama hükümeti tarafından kararlılıkla yönetileceğini vurgulamıştır.
Sonuç olarak, Panama Devlet Başkanı Jose Raul Mulino’nun ABD ile olan görüşmesinde, Panama Kanalı’nın egemenliği konusundaki duruşunun netliği ve kararlılığı dikkat çekmektedir. Bu tür diplomatik görüşmeler, her iki devletin ilişkilerini ve bölgedeki istikrarı etkileyecek niteliktedir. Ayrıca, Panama’nın küresel ticarette oynadığı rolü ve ekonomik bağımsızlığını güçlendirme çabalarını da desteklemektedir. Mulino’nun bu açıklaması, Panama’nın uluslararası alandaki konumunu da pekiştirmekte ve gelecekte atılacak adımlar açısından önemli bir temel oluşturmaktadır.
