CHP’li Barut’tan Et İthalatına Sert Tepki!

CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut, Et ve Süt Kurumu’nun Ramazan ayı öncesi ette fiyat artışlarının önüne geçmek amacıyla 40 bin canlı hayvan tedarik etme kararı hakkında açıklamalarda bulundu. Barut, iktidarın sorunun köklü çözümünü bulmak yerine geçici çözümler aradığını ifade ederek, bu yaklaşımın etkili olmadığını vurguladı.
“BUNLAR GEÇERLİ ÇÖZÜM DEĞİL”
Barut, hükümetin destek sağlamaktansa dışarıdan hayvan ithalatı yapmayı ve içeriden tedarik yollarını denediğini belirtti. 2024 yılı itibarıyla 600 bin canlı hayvan ithalatı gerçekleştirildiğini ifade eden Barut, son 22 yıl içerisinde ülkenin 6.9 milyon büyükbaş, 3.2 milyon küçükbaş hayvan ile toplamda 395 bin ton kırmızı et ithal ettiğini dile getirdi. Bu ithalat sürecinin maliyetinin 11 milyar 670 milyon dolara ulaştığını belirten Barut, bu yolun halkı uzun vadede tatmin etmediğini öne sürdü.
Barut’un açıklamaları, halkın et tüketiminde yaşadığı zorlukları ve mevcut politikaların yetersizliğini gözler önüne seriyor. Hükümetin hayvancılık sektörüne yönelik geliştirdiği politikaların, Türkiye’nin yerli hayvancılığına büyük bir darbe vurduğunu ve bu durumun neticesinde halkın hayvansal ürünleri tüketemeyecek seviyeye geldiğini aktardı. İthalatlar nedeniyle Türkiye’nin kendi hayvancılığını sürdürebilir hale getirmesi gerektiğinin altını çizen Barut, bu durumun ülkenin tarım ve hayvancılık politikalarının gözden geçirilmesi gerektiğini işaret etti.
Böylece, aylar boyunca devam eden yüksek et fiyatları ve halkın alım gücündeki düşüş, özgül olarak ithalat üzerinde yoğunlaşan hayvancılık politikalarının etkisi olarak öne çıkıyor. Barut, halkımız etin tadını unuttu veya et alamaz hale geldi gibi kaygıların ciddi boyutlara ulaştığını da belirtti. Özellikle Ramazan öncesi alınan bu tedbirlerin geçici olduğunu ve köklü çözümler gerektirdiğini yineledi.
Barut’un bu görüşleri, tarım ve hayvancılık konusunda neden daha kalıcı ve sürdürülebilir çözümlere ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor. Yerli üretimi desteklemek ve halkın ihtiyaçlarını karşılamak için somut adımların atılması gerektiği vurgusu, bu alandaki tartışmaları da beraberinde getiriyor. Et ve Süt Kurumu’nun, mevcut sorunları çözme konusundaki yaklaşımının toplumsal algı üzerindeki etkisi ve halkın geçimini sağlama konusundaki adımlarının ne kadar etkin olduğu da sorgulanmaya devam ediyor.