Gündem

Van’da Kayyum Protestosu İkinci Gününde devam etti!

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Demokratik Emekçiler Partisi (DEM Parti) Van İl Örgütü, kayyum atamalarına karşı düzenledikleri protestoları ikinci gününde de sürdürdü. Protestolar, Van’ın prominent noktalarından biri olan Musa Anter Parkı önünde gerçekleştirildi. Etkinlikte, Van Milletvekili Gülderen Varlı, Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanları Abdullah Zeydan ve Neslihan Şedal ile birlikte birçok yurttaş katılım sağladı. Katılımcılar, “Direne direne kazanacağız”, “Baskılar bizi yıldıramaz”, “Hırsızlar gidecek halk gelecek”, “Gün gelecek devran dönecek, AKP halka hesap verecek” şeklinde sloganlar attı.

Protesto etkinliği sırasında bir basın toplantısı düzenlendi. DEM Parti Van İl Eşbaşkanı Veysi Dilekçi burada yaptığı açıklamada, “Bu ülkede ne yazık ki yasalar ve anayasa askıya alınmış durumda. Farklı bir rejim ile karşı karşıyayız” dedi. Dilekçi, toplantı sırasında, AKP-MHP hükümetinin yasaları ve anayasayı sıkı bir şekilde ihlal ettiğini belirtti. Ayrıca, bu hükümetin sivil toplum örgütlerinin ve siyasi partilerin yasal haklarını ve demokratik taleplerini engellediğine dikkat çekerek, “Bugün burada yapmaya çalıştığımız her şey, halkımızın demokrasiye sahip çıkma talebidir, fakat bunu gerçekleştiremiyoruz” ifadelerini kullandı.

Demokratik Hakkın İhlali

Dilekçi, konuşmasına şöyle devam etti: “Bu ülkede geçmişten bugüne devam eden darbeler sonucu şu anda bir sivil darbe süreci yaşıyoruz. AKP-MHP hükümeti, kendi siyasi çıkarları için halk üzerinde ohali sürdürmektedir.” Bu ifadeleriyle, Türkiye’deki kayyum uygulamalarını eleştirirken, kayyumların halk üzerinde yarattığı olumsuz etkileri vurguladı. “Kayyum politikası ve rejimi, toplumda yoksul ailelerin ve çocukların geleceğini çalıyor. Van’da atanan kayyumlar, kenti adeta yüz yıl geriye götürdü” şeklinde sözlerini sürdürdü. Dilekçi, kayyumların sadece ekonomik zorluklara değil, aynı zamanda sosyal adaletsizliğe de neden olduğunu dile getirdi.

Halkın İradesine Saygı Hak Gaspı

Etkinlikte, Dilekçi’nin kayyumlara karşı mevcut tutumları netti. “Dün üç belediyemize atanan kayyumu kabul etmediğimiz gibi, bundan sonraki süreçte de kabul etmeyeceğiz” diyerek, kayyumların atandığı bölgelerdeki halkın iradesinin yok sayıldığını savundu. “Hani hukuk devletiydik? Hani demokratik bir ülkede yaşıyorduk?” diyerek, hükümetin bu uygulamasını sorguladı. “Seçimlerde halkın iradesi ortadayken, siz halkın iradesini neden tanımıyorsunuz?” şeklindeki sözleriyle, durumu eleştirdi.

Dilekçi, ayrıca, kayyum atamaları ile birlikte, Türk ve Kürt halkları arasındaki birlikteliğin bozulmasına yol açıldığını da belirtti. “Çözüm süreci masalları anlatanlar, halkın iradesine nasıl saygı göstermedi? Eğer bir barış ortamı isteniyorsa, irade ortaya konulmalıdır. Biz bu halkın iradesine saygı gösterilecekse, yarın kimle müzakere edeceğiz?” şeklindeki soruları, hükümetin otoriter uygulamalarına karşı bir eleştiri olarak kaydedildi. Böylelikle, halkın haklarına ve demokrasiye sahip çıkma mücadelesinin altını çizdi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu