İspanya’da Ağustos 2022’den bu yana Devlet Başsavcısı olarak görev yapan 57 yaşındaki Ortiz, ülke demokrasi tarihinde sanık sıfatıyla mahkemede ifade veren ilk başsavcı olma özelliğini taşımaktadır. Bu durum, İspanyol hukuk sisteminin ne denli karmaşık ve tartışmalı bir yapıya sahip olduğunu gözler önüne seriyor.
Ortiz, Madrid özerk yönetim hükümeti başkanı ve İspanya’daki ana muhalefet partisi olan sağ görüşlü Pek Partisi (PP)‘nin yönetim kadrosunda bulunan Isabel Diaz Ayuso‘nun erkek arkadaşı Alberto Gonzalez Amador hakkında açılan vergi kaçırma davası nedeniyle mahkemede ifade vermek zorunda kaldı. Başsavcıya yönelik yürütülen bu soruşturma, Ortiz’in bazı belgeleri elektronik posta ve Whatsapp uygulaması aracılığıyla basına veya Başbakanlık kurumuna sızdırdığı iddialarını kapsamaktadır.
Madrid’deki Yüksek Mahkeme hakimi Angel Hurtado önünde ifade veren Ortiz, İspanyol basınına göre yaklaşık 1.5 saat süren ifadesinde hakkında öne sürülen suçlamaları “tamamen yalanladığını” belirtmiştir. Bu konuda ifade veren diğer kaynaklar, başsavcının savunmasında oldukça kararlı olduğunu vurgulamaktadır.
Haber bültenlerinde yer alan detaylara göre, Ortiz, Amador hakkındaki davayla bağlantılı hiçbir belgeyi elektronik posta yoluyla göndermediğini ısrarla savunmuştur. Ayrıca, son yıllarda altı kez cep telefonunu değiştirdiğini ve bu süreçte güvenlik ve hassas bilgilerin korunması amacıyla telefonundaki tüm içerikleri sildiğini ifade etmiştir. Bu durum, Ortiz‘in bilgi güvenliği konusundaki hassasiyetini gösteriyor.
Öte yandan, Madrid özerk hükümet başkanı Ayuso‘nun erkek arkadaşı Amador hakkında süregelen vergi kaçırma davası, İspanya’nın iç siyasetinde önemli bir tartışma konusu haline gelmiştir. Bu dava, iktidardaki azınlık sol koalisyon hükümeti ile ana muhalefetteki sağ görüşlü PP arasında sık sık çatışmalara neden olmaktadır. Yapılan açıklamalar ve mahkemeye taşınan konular, iki siyasi taraf arasındaki gerilimi artırmaktadır.
Sonuç olarak, Ortiz ve Amador arasındaki bu hukuki süreç, İspanya’nın siyasi ve yargısal sisteminde önemli bir dönüm noktası oluşturmakta. Özellikle, bir devlet başsavcısının sanık olarak mahkemeye çıkarılması, ülkedeki yargı bağımsızlığı ve siyasi hesaplaşmaların geldiği noktayı göstermektedir. Gelişmeler, İspanyol kamuoyunu ve uluslararası gözlemcileri yakından ilgilendiren dinamikler sunduğu için medyada geniş yer bulmaya devam edecektir.
