İsmail Saymaz Gözaltında! Gezi Parkı Süreci Soruşturuluyor

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, gazeteci İsmail Saymaz hakkında verilen gözaltı kararına dair önemli açıklamalarda bulundu. Açıklamada, 2025/38575 sayılı soruşturma kapsamındaki gelişmelere yer verildi. Saymaz’ın, Türkiye Cumhuriyeti 61. Hükümetini ortadan kaldırmaya yönelik olarak planlanan Gezi Parkı olayları sürecine olan katılımı mercek altına alındı.
Açıklamalara göre, İsmail Saymaz, Gezi Parkı olayları sürecinde Taksim Dayanışması içerisinde aktif bir rol üstlenmiş. Eylemlerin derinleştirilmesi ve yaygınlaştırılması amacıyla düzenlenen forum toplantılarının organizasyonunda yer aldığı belirtilen Saymaz, olayların organizatörlerinden Mehmet Osman Kavala ile yakın bir ilişki içinde olmuş. Kavala’nın internet sitesi hazırlığına katkıda bulunduğu ve ayrıca, Gezi Parkı olaylarını basın aracılığıyla yaygınlaştırmak için kurmayı planladığı televizyon kanalı oluşturma girişiminde de rol aldığı iddiaları mevcut.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bu süreçte Saymaz’ın, Gezi Parkı olaylarını organize eden ana sanıklardan bazılarıyla – Şerafettin Can Atalay, Çiğdem Mater Utku, Ayşe Mücella Yapıcı ile – yoğun irtibat içinde olduğunun tespit edildiğini bildirdi. Saymaz’ın sosyal medya hesapları üzerinden Gezi Parkı ile ilgili çok sayıda paylaşımda bulunduğu ve bu paylaşımlar aracılığıyla halkı kışkırtmaya çalıştığı öne sürüldü. Açıklamada, Saymaz’ın, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Ortadan Kaldırmaya Teşebbüse Yardım” suçunu işlediği iddia edildi.
Saymaz, gözaltına alınarak yakalanmış ve hakkında arama işlemleri devam etmektedir. Savcılık, Gezi Parkı olaylarının yönlendirilmesi ve organizasyonunda yer alan tüm kişilerle ilgili soruşturmaların derinleştirilerek devam edeceğini belirtti. Bu gelişmeler ışığında, Saymaz’ın durumu ve gözaltı sürecine ilişkin detayların ilerleyen günlerde kamuoyuyla paylaşılacağı ifade edildi.
Gezi Parkı olayları, 2013 yılında Türkiye’de başlayan ve geniş çerçevede çevre haklarının yanı sıra sosyal ve siyasal talepleri dile getiren bir protesto hareketi olarak da biliniyor. Bu protestolar, özgürlük ve demokrasi talepleriyle geniş bir katılımcı kitlesi tarafından desteklenmişti. Olaylar sırasında birçok kişi tutuklanmış, yargılanmış ve çeşitli suçlamalarla karşı karşıya kalmıştı. İsmail Saymaz’ın gözaltına alınması, bu olayların tarihindeki en son gelişmelerden biri olarak dikkat çekiyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın açıklamaları, Türkiye’deki basın özgürlüğü ve gazetecilerin karşılaştığı zorluklar hakkında yeniden tartışma başlatabilecek nitelikte. Özellikle Saymaz gibi gazetecilerin, kamuya yönelik bilgilendirme yaparken ne derece tehlike altında olduğu sorusu, medya dünyasında derin etkiler yaratma potansiyeli taşıyor. Gelişmeler merakla takip ediliyor ve kamuoyunun ilgisi bu mesele üzerinde yoğunlaşıyor.