İslamofobiyle Mücadele Merkezi Açıldı!

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Ankara’da gerçekleştirilen bir açılış törenine katıldı. Törende, Türkiye’nin ilk İslamofobi ile Mücadele Merkezi ve Enstitüsü (CENTERCIF) tanıtıldı. Açılışta, Ankara Bilim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Demir, Dışişleri Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Burhanettin Duran ve Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş gibi önemli isimler de hazır bulundu. Bakan Ersoy, konuşmasında, ırkçılık ve ayrımcılıkla mücadelenin, dünyadaki barış ve huzur için ne denli elzem olduğunu vurguladı. Ersoy, Batı’nın tarihi boyunca üstün ırk anlayışının nasıl şekillendiğini aktararak, bu anlayışın günümüzde İslamofobi söylemi altında yeniden ortaya çıktığını belirtti.
Ersoy, tarihsel bağlamda İslamofobinin köklerine dikkat çekti ve Roma İmparatorluğu dönemindeki inanç savaşlarının, farklı inançlara sahip topluluklar üzerindeki etkilerinden bahsetti. Konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “İlk başta Hristiyanlara karşı gerçekleştirilen zulümler ile bu durumun farklı dinlerde de nasıl tekrarladığını görmekteyiz. Kapadokya coğrafyasındaki yer altı şehirleri, insanlarının nasıl hayatta kalma mücadelesi verdiğini gösteren trajik hikayelerle doludur.” Ayrıca, bu tür zulümlerin farklı inançları olan toplumlar arasında süregeldiğine değindi.
‘DÜN FARKLI İNANÇLARA YAPILAN ZULÜMLER, BUGÜN MÜSLÜMANLARA UYGULANIYOR’
Ersoy, tarih boyunca Asya, Afrika ve Amerika’da yaşanan sömürgecilik eylemlerinin de insanlara karşı işlenen suçlarla dolu olduğunu ifade etti. İnançların, karşıt tarafları hedef almanın bir aracı haline geldiğini belirten Bakan Ersoy, “Farklılık ve özgünlük, bazı zihniyetler tarafından tehdit olarak görülüyor. Bugünün hedefi İslam dünyası ve kullanılan araç ise İslamofobi’dir” diyerek bu konudaki endişelerini dile getirdi. Örnekler arasında, Hocalı, Karabağ ve Srebrenitsa gibi yerlere atıfta bulunarak, geçmişte farklı topluluklara uygulanan zulümlerin günümüzde Müslümanlara da yöneltildiğini söyledi.
Ersoy, konuşmasına devam ederken İslam’a ve Müslümanlara yapılan suçlamaların aslında İslamofobi’yi beslediğini belirtti. “Asıl odaklanmamız gereken, bu kişilerin yaydığı ideolojileri sorgulamak ve onları ortadan kaldırmak olmalıdır” dedi. Sekülerleşme, ırkçılık, yabancı düşmanlığı gibi hususların bu mücadelenin temeline inmesi gerektiğinin altını çizdi. Bu noktada, toplumsal bilinçlenmenin önemini vurgulayarak, toplum dışı kalan mücadelelerin başarısız olacağını ifade etti.
‘FİLİSTİN’İN ASİL HALKINA, GAZZE’NİN KAHRAMANLARINA BAKSINLAR’
İslamofobi ile mücadelede toplumların bilinçlenmesi gerektiğini belirten Ersoy, Filistin’in direnişini örnek göstererek: “İslamofobi aslında insanlığı hedef alan bir düşmanlık biçimidir. Toplumların düşmanlarını görmeleri ve zihinsel bağımlılıklarından kurtulmaları şart” dedi. Bu bağlamda, Filistin ve Gazze halkının mücadelelerinin örnek gösterilmesi gerektiğini vurguladı.
‘MERKEZ, BU DAVAYA ÇOK CİDDİ KATKILAR SUNACAK’
Son olarak, İslamofobi ile Mücadele Merkezi’nin, bilimsel araştırmalar ve işbirlikleri gibi alanlarda çok önemli katkılar sağlayacağını belirtti. “Merkez, alanında ulusal ve uluslararası paydaşları bir araya