20 Yaşında, 50’den Fazla Dövme ile Sosyal Medya Fenomeni!

20 yaşında ve vücudunda 50’den fazla dövme bulunan Alitia Thoburn, sosyal medyanın ilgi odağı haline geldi. Özellikle 12 yaşından beri dövme yaptırmayı hayal ettiğini belirten Thoburn’ün hayatı, nişanlısı Jonathan Saunders’in bir anlık izninin ardından neredeyse tamamen değişti. Bu olay, genç kadının dövme serüveninin başlangıcına işaret etti.
İngiltere’nin Bristol şehrinde yaşayan Thoburn, nişanlısı Jonathan’ın koluna dövme yaptığı sırada bir anda ona yüzüne de dövme yapmayı teklif etti. Alitia’nın yüzünden başlayan dövme işlemi, zamanla köprücük kemiğinden tüm vücuduna yayılarak diğer dövmeleriyle birleşti. Bu durum, onun dövme tutkusunu daha da ileriye taşıdı ve vücudunun büyük bir kısmının dövmelerle kaplanmasına neden oldu.
“SADECE ZEVK ALDIĞIM BİR ŞEY”
Thoburn’ün sosyal medyada dövmelerinin fotoğraflarını paylaşması, birçok tartışmayı da beraberinde getirdi. Bazı kullanıcılar genç kadının kendisini mahvettiğini öne sürerken, Alitia bu eleştirilere karşı kendini şu şekilde ifade etti: “Yüzünde dövme olan insanların neden potansiyel bir suçlu ya da haydut olarak görüldüğünü anlamıyorum. Bu benim için sadece zevk aldığım bir şey ve üzerine hiç olumsuz düşünmedim. Yüzümde dövme olduğu için pişmanlık şöyle dursun, kendimi şanslı bile hissediyorum. Yaptığım şey tamamen doğru hissettirdi, hiçbir pişmanlığım yok.”
Thoburn, dövme yaptırmanın kendisine sağladığı özgüven ve mutluluk ile ilgili de konuştu. Genç kadın, dövmelerinin kendini ifade etmenin bir yolu olduğunu ve dolayısıyla herkesin seçimlerini rahatça yapabilmesi gerektiğini savunuyor. Ayrıca dövme yaptırmanın, bir kişinin karakterini ya da potansiyelini belirlemediğinin altını çiziyor.
Thoburn’ün bu deneyimi, dövme kültürünün ve bireylerin vücut sanatı üzerindeki algısının ne denli değiştiğini de göstermektedir. Genç kadın, dövme yaptırma işlemlerinin kendisine sağladığı duygusal tatminin yanı sıra, bu süreçte özgür hissettiğini de belirtmektedir. Bu durum, onun için sadece bir estetik değil, aynı zamanda bir yaşam tarzı haline gelmiştir.
Son olarak, Alitia Thoburn’ün hikayesi, kişisel ifade özgürlüğünün ve bireyselliğin önemini vurgularken, dövme yaptırmanın bir “sanat” biçimi olarak kabul edilmesi gerekliliğini de gözler önüne seriyor. Her ne kadar bazı toplum kesimleri dövmeleri olumsuz bir şekilde değerlendirse de, Thoburn bu durumun kendisini ifade etmede bir engel olmadığını düşündüğünü ifade ediyor.