İran Acil Durum Hizmetleri Sözcüsü Babek Yektaperest, 19 Şubat tarihinde başlayan ve 11 Mart’a kadar süren hazırlık süreciyle ilgili önemli bilgiler paylaştı. Yektaperest, bu süre zarfında ülke genelinde gerçekleştirilen ‘Çarşamba Suri’ kutlamaları hazırlıklarında yaşanan kazalarda 5 kişinin yaşamını yitirdiğini ve 220 kişinin yaralandığını duyurdu. Tahran, bu yaralanmaların en fazla yaşandığı şehir olarak dikkat çekti; burada 59 kişinin yaralandığı belirtildi. Yektaperest, kutlamalara katılan ailelere çocuklarını gözlemlemeleri ve patlayıcı madde satın almak ile kullanmaktan kaçınmaları hususunda uyarılarda bulundu.
İran’da her yıl gerçekleştirilen bu kutlamaların, yeni yıl yani Nevruz öncesi yılın son çarşamba gecesi yapıldığı biliniyor. Özellikle çocuklar ve gençler, bu etkinlikte yakılan ateşlerin üzerinden atlama gibi tehlikeli aktiviteler gerçekleştirerek, havai fişekler, el yapımı patlayıcılar ve maytaplar kullanıyorlar. Ancak böyle tehlikeli aktiviteler, her yıl birçok kişinin yaralanmasına veya hayatını kaybetmesine sebep oluyor. Hicri Şemsi takvimine göre, bu yılın Nevruz’u 21 Mart tarihinde başlayacak.
Yıllardır devam eden bu gelenek, neşeli bir kutlama olarak görülse de, aynı zamanda büyük bir tehlike barındırıyor. Kutlama sırasında kullanılan patlayıcılar ve havai fişekler, kontrolsüz bir şekilde kullanıldığında kazaların ve yaralanmaların artmasına neden oluyor. Yektaperest’in açıklamaları, kutlamaların ne denli riskli olabileceğine dair somut bir örnek teşkil ediyor. Ailelerin çocuklarını daha dikkatli bir şekilde izlemeleri ve önlemler alması gerektiği vurgulanıyor. Böylelikle, geçmişte yaşanan trajik olaylarının tekrar yaşanmasının önüne geçilmesi hedefleniyor.
İran’daki bu geleneksel kutlamaların, toplumun kültürel yapısında önemli bir yer tuttuğu aşikar. Yıllar içinde değişiklik gösterse de, çoğunlukla gençlerin katılımıyla renklendirilen bu etkinlikler, yerel gelenekleri ve birbirine olan bağlılığı simgeliyor. Ancak sağlık ve güvenlik konuları, kutlamaların en önemli unsurlarından biri haline gelmiş durumda. Bu sebeple, otoriteler, bireylerin bu tür etkinlikler sırasında daha dikkatli olmaları ve riskleri minimize etmek için önceden tedbir almalarını teşvik etmek için çaba sarf etmektedirler.
Sonuç olarak, Nevruz kutlamaları, İran toplumunun yaşamında önemli bir yere sahipken, güvenlik önlemlerinin artırılması gerektiği bir kez daha gözler önüne serilmiş oluyor. Her ne kadar bu geleneksel kutlamalar, halkın bir araya gelmesini sağlasa da, güvenliğinin sağlanması, hem insanların yaşamını korumak adına hem de bu geleneğin devamlılığı için kritik bir önem taşıyor.
