Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma, Ankara 13’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam eden ‘Ayhan Bora Kaplan’ suç örgütü ile bağlantılı davada, polislere ve bazı emniyet yetkililerine yöneltilen ciddi iddiaları kapsamaktadır. Söz konusu davada, eski İl Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik, eski Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Kerem Gökay Öner ve eski Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan hakkında, FETÖ firarisi Cevheri Güven’e bilgi ve belge sağlamaktan dolayı ‘Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme’, ‘Görevi kötüye kullanma’ ve ‘Gizliliğin ihlali’ gibi suçlamalarla yeni bir dava açılmıştır. Bu konuda hazırlanan iddianame, Ankara 17’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmiş olup, sanıkların her biri için 9 yıl 6 aydan 21 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep edilmiştir.
ÖRGÜTLE İLTİSAKLARI BELİRLENEMEDİ
İddianamede, şüpheliler Murat Çelik, Kerem Gökay Öner ve Şevket Demircan’ın FETÖ/PDY’nin şifreli haberleşme programı Bylock’u kullanmadıkları, ayrıca örgütle olan irtibatlarıyla ilgili delil niteliğinde herhangi bir bulguya rastlanmadığı ifade edilmiştir. Özellikle Murat Çelik ve Kerem Gökay Öner’in Bank Asya’da herhangi bir hesaba sahip olmadıkları, Şevket Demircan’ın ise 2007 yılında açtığı ve 2013’ten bu yana kullanılmayan bir hesabı olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, şüphelilerin FETÖ/PDY silahlı terör örgütüyle bağlantılı herhangi bir suçlamaya maruz kalmadığı belirtilmiştir.
GİZLİLİK KARARLARINI İHLAL ETTİKLERİ BELİRTİLDİ
İddianamede, ‘Ayhan Bora Kaplan’ suç örgütüne yönelik yürütülen soruşturma kapsamındaki belgelerin, şüpheliler tarafından soruşturmanın tamamlanmadığı ve gizlilik kararlarına rağmen başka kişilerle paylaşılarak gizliliğin ihlal edildiği kaydedilmiştir. İlgili şahısların, dosya kapsamındaki eylemleri yönünden örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduklarına dair herhangi bir gösterge olmadığı, ancak görevleri gereği gizli tutulması gereken bilgileri açığa çıkararak, örgüt adına suç işlemekten dolayı suçlandıkları belirtilmiştir.
Devam eden soruşturmada, şüpheli Serkan Dinçer’in materyallerinden elde edilen bir ifade tutanağının incelenmesi sonucunda, ifadenin alındığı sırada tutanağın altının imzalandığı tespit edilmiştir. Ayrıca, Cevheri Güven’in YouTube kanalında yayınladığı videoların içeriğinde de, Serkan Dinçer’in dijital materyalinden elde edilen ifadenin aynen yayımlandığı anlaşılmıştır. Tüm bu durum, şüphelilerin ortaya koydukları eylemlerle örgüte yarar sağlamak için hareket ettikleri yönünde kanıtlar sunmaktadır.
İddianameye göre toplanan deliller, şüphelilerin örgüt yapısında yüksek bir pozisyona sahip olduklarını gösteren bir bulgu olmadığı halde, gizlilik kararına aykırı davranarak Cevheri Güven ile ilgili belgeleri paylaşmaları nedeniyle ‘Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme’, ‘Görevi kötüye kullanma’ ve ‘Gizliliğin ihlali’ suçları yönünden kamu davası açılmasına neden olacak yeterlilikte delil elde edildiği ifade edilmiştir. Bu süreç, yalnızca davanın niteliğini değil, aynı zamanda ilgili güvenlik güçlerinin saygınlığını da etkilemektedir.
