Türkiye’de Konut Sorunu ve Çözüm Önerileri

Geçtiğimiz günlerde MÜSİAD (Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği) İnşaat ve Yapı Malzemeleri Sektör Kurulu tarafından hazırlanan bir rapor, konut sektöründeki sorunları ve çözüm önerilerini gündeme getirdi. Raporda, konuta erişimin yanı sıra, sektörde yaşanan problemler de detaylı bir şekilde ele alındı. MÜSİAD İnşaat ve Yapı Malzemeleri Sektör Kurulu Başkanı Cemil Yüksekdağ, 2025 yılı itibariyle konut satış rakamlarının 1,5 milyon seviyelerine ulaşmasının beklendiğini vurguladı. Bunun yanı sıra, ülkemizde yıllık yeni konut ihtiyacının 800 bin ile 1 milyon arasında olduğu belirtilirken, son yıllarda artan inşaat maliyetleri, azalan arsa stokları ve sektörün daralması nedeniyle üretimde düşüş kaydedildiği de ifade edildi.
TÜRKİYE’DE EV SAHİPLİĞİ ORANI GERİDE
Raporda, Türkiye’nin ev sahipliği oranının, danışılan diğer ülkelerin gerisinde kaldığı bilgisi yer aldı. Örneğin, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde ev sahipliği oranı yüzde 69,1 iken, Türkiye’de bu oran yalnızca yüzde 56,2 olarak bildirildi. Türkiye, Avrupa’nın en kalabalık ikinci ülkesi olmasına rağmen, konuta erişim konusunda ciddi zorluklar yaşamaktadır. Son on yıl içerisinde ülkede yıllık ortalama 1,3 milyon konut satışının gerçekleştiği kaydedildi.
TERSİNE GÖÇ
Raporda, Türkiye’deki konut ihtiyacını artıran sebepler arasında nüfus artışı, göç hareketleri, kentleşme ve ekonomik sorunların yer aldığı belirtildi. Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yaşanan kitlesel göç ve ani konut talebi durumu daha da kritik hale getirirken, mevcut konut stokunun eski ve plansız yapılaşma sorunları da konut açığının büyümesine neden olmaktadır. İstanbul’da mevcut konut stokunun yetersiz olması, konuta erişimi ve uygun kira ortamını zorlaştırmaktadır. Artan fiyatlar karşısında gelirlerin yetersiz kalması, özellikle büyük şehirlerde kiraya erişimi güçleştirirken; deprem riski taşıyan ve milyonlarca göçmeni barındıran İstanbul’un, bir cazibe merkezi olmaktan çıkartılıp Anadolu’ya yönlendirilmesinin devlet politikası haline getirilmesi gerektiği vurgulanmaktadır.
KONUT FİNANSMAN MODELLERİ SORUNLARI ÇÖZEMİYOR
Raporda, mevcut bankacılık endeksli konut finansman modellerinin, ekonomik göstergelerin kötüleştiği dönemlerde etkisiz kaldığı belirtildi. Son yıllarda faizsiz kredi alternatiflerine olan ilgi artarken, markalı konut geliştiricileri tarafından sunulan “önce arsa, sonra konut sahipliği” modeli gibi bazı yeni yaklaşımlar geliştirilmeye çalışılmaktadır. Raporda, konuta erişilebilirliği artırmak için kısa ve orta vadeli çözüm önerileri sıralandı. Bu öneriler arasında, hem tüketiciler hem de üreticiler için uygun finansman koşulları ve modellerinin geliştirilmesi, bireysel emeklilik birikimlerinin konut almak amacıyla proje gayrimenkul yatırım fonlarına aktarılmasının önü açılmalı, kentsel dönüşüm süreçlerinde hak sahiplerinin önce tapularının fona devredilmesi ve devlet desteğiyle oluşturulan sübvansiyonların kullanılması gibi yöntemler bulunmaktadır.
Sonuç olarak, Türkiye’nin konut sektöründeki mevcut durum ve geleceğe yönelik öneriler, hem toplumun genel ihtiyaçlarına hem de ekonomik koşullara dayalı olarak yeniden ele alınmalıdır. Bu rapor, konuta erişim sorununun her geçen gün büyüyen bir problem haline geldiğine işaret ederken, çözüm önerilerinin hayata geçirilmesi için öncelikli adımların