İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, son dönemde yaşanan gelişmelere dair sert bir açıklama yaptı. İmamoğlu, açıklamasında kişisel hırsların ve çıkarların ötesinde, toplumun geleceği ile ilgili ciddi endişelerini dile getirdi. Mesajının başında, bazı çevrelerin içindeki kirli ilişkiler ve çıkar mücadelelerinin, kendisinin ve ailesinin emeklerine zarar verdiğini vurguladı.
İmamoğlu, “Senin bir yüzükle çıktığın bu yolda, yurt içinde, yurt dışında hesabını zerresi için bile veremeyeceğin tonla leken varken benim üç nesildir biriktirdiğim varlığıma, işime ve emeğime göz koyuyorsun; namusumuza, haysiyetimize söz ediyorsun, evlatlarımın geleceğini gasp ediyorsun. Bütün bunları bir avuç niteliksiz insanla yapıyorsun. Bu işin içinde olan herkes kirlidir” ifadeleriyle, kendisine yöneltilen eleştirilerin ardında yatan kaygıları belirtti.
Ayrıca, İmamoğlu, “Diplomama el koyan bu akıl, sizin malınıza, namusunuza, mülkünüze çöker ve her türlü gaspı, tecavüzü yapar. Milletçe bu kötülüğün karşısında olmalıyız. Milletime çağrımdır. Millet büyüktür” diyerek, halkı birlik olmaya davet etti. İmamoğlu, toplumun geleceğini tehdit eden bu durumların milletin iradesini hiçe sayan bir yaklaşımdan kaynaklandığını ifade etti.
İmamoğlu, yargı mensuplarına da bir çağrıda bulunarak, “Yüce Türk Yargısının namuslu, ahlaklı, milletine hizmet aşkı yaşayan on binlerce savcısına, hakimine haykırıyorum. Siz ayağa kalkmalı ve bu Türk yargısını perişan eden, bizi bütün dünyaya rezil eden, itibarımızı yerle bir eden bir avuç meslektaşınıza tedbir almalısınız” dedi. Bu sözleriyle, yargı sisteminin bağımsızlığının önemi ve bunun korunması gerektiğini dile getirdi.
Son olarak, iktidar partisi olan AK Parti’deki tüm siyasilere seslenen İmamoğlu, “Bu olaylar partilerimizi, siyasi ideallerimizi aşmıştır. Artık süreç sizin aileleriniz başta olmak üzere milletimizi ilgilendirmektedir. Sesimizi çıkarmak günü gelmiştir” diyerek, siyasi tanımlamaların ötesinde bir dayanışma çağrısında bulundu. İmamoğlu, tüm siyasi unsurların bir araya gelerek ortak bir duruş sergilemesi gerektiğini vurguladı.
Bütün insanları “bana dokunmayan yılan bin yaşasın” düşüncesini terk etmeye çağıran İmamoğlu, herkesin duyarlılıkla hareket etmesi gerektiğine dair bir mesaj verdi. “Herkesin ‘bana dokunmayan yılan dahi, bu topraklarda barınamaz’ diyerek sesini yükseltmesini diliyorum” diyerek, bu topraklarda yaşayan herkesin geleceğiyle ilgili duyarlı olması gerektiğini belirtti.
Sonuç olarak İmamoğlu, millete güvenini tazelerken, “Milletimiz büyüktür. Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir” ifadesiyle, demokrasinin temel unsurlarının korunması gerektiğini bir kez daha hatırlattı. Bu açıklamalar, hem siyaset alanında hem de toplum enfeksiyasında önemli tartışmalara yol açacak gibi gözüküyor.
