İsrail ve İran arasındaki karşılıklı saldırılar, Nisan 2024’te Tahran’ın ilk kez doğrudan İsrail topraklarına yönelik bir saldırı düzenlemesinden bu yana devam ediyor. Her iki ülkenin askeri kapasiteleri değişik kaynaklar tarafından değerlendiriliyor ve uzmanlarla görüşülmektedir.
Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (IISS), iki ülkenin ordularının askeri gücünü resmi ve açık kaynak yöntemlerini kullanarak karşılaştırmaktadır. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü gibi başka kuruluşlar da benzer değerlendirmeler yapmaktadır.
İran, İsrail’e göre daha büyük bir ülke olup nüfusu yaklaşık 89 milyon iken İsrail’in nüfusu yaklaşık olarak 10 milyondur. IISS’e göre, İran’ın asker sayısı 600 bin iken İsrail’in asker sayısı 170 bindir. Her iki ülke birbirine 2.100 kilometre uzaklıktadır.
IISS’a göre, İran’ın savunma bütçesi 2022 ve 2023 yıllarında 7.4 milyar dolar iken, İsrail’in savunma bütçesi ise yaklaşık 19 milyar dolardır. İsrail’in savunma harcamaları, GSYİH’sine oranla İran’ın iki katıdır.
İran yaklaşık 320 savaş uçağına sahipken, İsrail’in sahip olduğu savaş uçağı sayısı 340’tır. IISS’e göre, İran’ın uçakları 1960’lara dayanmakta ve eski modellerdir. İsrail’in uçakları arasında F-15 ve F-35 gibi gelişmiş modeller yer almaktadır.
İran’ın füze envanteri Orta Doğu’nun en geniş ve çeşitlisi olarak kabul edilmektedir. ABD Merkez Komutanlığı’na göre İran’ın balistik füzeleri sayısı üç binden fazladır. İran, füze sistemleri ve insansız hava araçları üzerinde kapsamlı çalışmalar yürütmektedir.
İsrail’in savunmasının temelini Demir Kubbe ve Ok sistemleri oluşturmaktadır. İran’ın İsrail’e yönelik 300’den fazla SİHA ve füze saldırısında bu sistemler etkili olmuştur.
İsrail’in siber savunma sistemi daha gelişmiş olup, İran’a karşı siber saldırılar daha etkili olabilir. İran da siber saldırılara hedef olmaktadır.
İki ülke arasında geniş çaplı bir konvansiyonel savaş olasılığı düşük görülmektedir. Ancak her iki ülke de birbirlerini vekiller aracılığıyla hedef alabilmektedir.
İsrail’in Hizbullah’a yönelik kara saldırıları öncesinde daha fazla saldırı düzenleyerek moral bozucu etki yaratma stratejisi izlediği bildirilmektedir. Geçmişte tırmanan gerginlikler sonucunda büyük çatışmalar yaşanmıştır.
İsrail, İran ile doğrudan bir kara savaşına girmenin olası olmadığını düşünmekte ve hava saldırıları ile kara operasyonlarına odaklanmaktadır. İran ise sınırlarında Hizbullah ve diğer vekiller aracılığıyla İsrail’e saldırılar düzenlemekte ve ayrıca siber saldırılara maruz kalmaktadır.
