Hizbullah lideri Naim Kasım, 2023 yılı Aralık ayının ilk haftasında önemli bir açıklama yaptı. Kasım, grubun Suriye üzerinden geçen askeri tedarik hattını kaybettiğini belirtti. Bu tedarik hattı, İran’dan başlayarak Irak ve Suriye üzerinden geçerek Lübnan’a ulaşmaktaydı. Uzun yıllardır İran destekli Hizbullah, Suriye’yi İran’dan Lübnan’a silah ve askeri ekipman taşımak için hayati bir koridor olarak kullanıyordu.
Ancak bu durum, 6 Aralık’ta Esad karşıtı güçlerin Irak sınırını ele geçirmesiyle değişti. Bu stratejik hamle, Hizbullah’ın askeri tedarik hattını ciddi ölçüde zayıflattı. Sadece iki gün sonra, başkent Şam’ı kontrol altına alan HTŞ (Hizbullah Tahrir Şam) liderliğindeki Esad karşıtı güçler, bölgede kontrolü sağladı. Bu gelişmeler, Hizbullah ve İran destekli güçler için büyük bir kayıp anlamına geliyordu.
Kasim, askeri tedarik hattını kaybettiklerini kabul etse de bunun direniş çalışmaları açısından büyük bir kayıp olmadığını vurguladı. 2013 yılından bu yana, Esad’a karşı savaşan muhaliflere destek vermek için Suriye’de aktif olarak bulunan Hizbullah, durumun seyrine göre bölgedeki milis güçlerini geri çekme kararı aldı. Yeni Esad karşıtı koalisyonun Şam’a yaklaşması, Hizbullah’ın stratejisinde acil bir değişikliğe yol açmış durumdaydı.
Bununla birlikte, Kasım, Suriye’de yeni bir rejimin henüz istikrar kazanmadığını vurguladı. “Bu yeni rejimin kendisini belli edene kadar hakkında bir yargıya varamayız,” dedi. Bu yorum, Suriye’deki mevcut karışıklık ve belirsizliğin Hizbullah için planlarını nasıl etkileyebileceğine dair bir farkındalık yaratıyor.
Kasim, Lübnan ve Suriye halklarının yanı sıra hükümetlerinin iş birliği içinde kalabileceğine dair umut taşımakta. Bu bağlamda, yeni yönetimin İsrail’i bir düşman olarak görmesini ve ilişkileri normalleştirmemesi gerektiğini belirtti. Bu, Hizbullah’ın stratejik hedefleri açısından büyük önem taşırken, aynı zamanda bölgedeki güç dengeleri üzerinde de etkili olacaktır.
Tüm bu gelişmeler, bölgedeki dinamiklerin ne kadar hızlı bir şekilde değiştiğini ve Hizbullah gibi grupların bu değişimlere nasıl tepki verdiğini göstermektedir. Kasım’ın açıklamaları, Hizbullah’ın direniş ruhunu koruma çabası içinde olduğunu ancak karşılaştıkları zorlukların da farkında olduklarını ortaya koyuyor. Bu bağlamda, Suriye’deki iç savaşın gelişmeleri, sadece bölge için değil, küresel jeopolitik için de belirleyici bir rol oynamaya devam edecek gibi görünüyor.
