Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, geçtiğimiz günlerde Yemen’in uluslararası hava trafiği açısından önemli bir noktası olan Sana Havalimanı’na düzenlenen bir saldırıda yaralanan Birleşmiş Milletler (BM) personelinin tahliye edildiğini duyurdu. Söz konusu saldırı, Yemen’deki İran destekli Husilerin kontrolünde bulunan Havalimanı’nda meydana geldi ve bu durum uluslararası kamuoyunun dikkatini çekti.
DSÖ Genel Direktörü Tedros, yaptığı açıklamada, havaalanında bulunduğu sırada gerçekleşen saldırıda yaralanan bir meslektaşının tıbbi tedavi için Ürdün’e getirildiğini kaydetti. Bu tahliye işleminin gerçekleştirilmesi, hem medikal yardımın acil önemini vurgulamakta hem de sivil içerisinde yaşanan insani krizlerin derinleşmesine bir tepki olarak öne çıkmaktadır. Tedros, “Yemen’de Sana Havalimanı’na düzenlenen saldırıda yaralanan meslektaşımızla birlikte tıbbi tedavi göreceği Ürdün’deyiz. Sivillere ve insani yardım çalışanlarına yönelik saldırılar her yerde durmalıdır” ifadelerini kullanarak, dünya genelindeki insani yardım çalışanlarının korunmasının gerekliliğini bir kez daha hatırlatmıştır.
Bu duyuru, Yemen’deki iç savaşın ve çatışmaların etkisi altında ciddi şekilde zarar gören insani durumu ve sivil can kayıplarını gündeme getirdi. Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlar tarafından yapılan açıklamalar, Yemen’deki sağlık sisteminin büyük bir darbe aldığını ve okullar, hastaneler ve insanlara yardım eden kuruluşların hedef alındığını ortaya koymaktadır.
Israil’in Yemen’deki operasyona katılması, bölgeye yönelik uluslararası tepkiyi artırdı. Bu tür saldırıların insani yardım süreçlerini olumsuz etkilediğine dair birçok bildiri yapılmış ve bu durum, Yemen’deki krizden etkilenen sivillerin durumunu daha da zorlaştırdığı belirtilmiştir. Tedros’un açıklamaları, bu taraflar arası çatışmalarda sivillerin korunmasına yönelik uluslararası normların ve anlaşmaların ihlal edilmesine karşı bir çağrı niteliğindedir.
Saldırının ardından, uluslararası toplumun tutumu önem kazanırken, BM ve DSÖ gibi kuruluşların bu tür olaylara karşı nasıl bir tavır alacağı merak konusu olmuştur. Bu bağlamda, bölgede barış ve istikrarın sağlanması için daha fazla diplomatik çaba gösterilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Her ne kadar bölgedeki çatışmalar karmaşık bir yapıya sahip olsa da, insani yardım ulaştırma çabalarını sabote eden her türlü eylemin kınanması önemlidir.
Yemen’deki bu tür çatışmaların ve insani krizlerin sürmesi, dünya genelinde bu tip olayların tekrar yaşanmaması için acil çözümler üretilmesini zorunlu kılmaktadır. DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus’un çağrıları, sadece Yemen’de değil, dünya genelinde insani yardımların güvenliği ve sivil toplumun korunması adına büyük bir önem taşımaktadır.
