20 Ocak 2021 tarihinde ABD’nin 45. Başkanı olarak göreve başlayacak olan Donald Trump, sosyal medya platformu TikTok‘un ABD’de yasaklanmasını öngören yasanın uygulanmasının engellenmesi için Yüksek Mahkeme‘ye başvuruda bulundu. Bu yasa, TikTok’un kullanıcı verilerinin ulusal güvenliği tehdit edebileceği endişesiyle ortaya çıkmıştı. Trump, bu bağlamda TikTok’un yasaklanmasının önüne geçmek istiyor ve yasakla ilgili sürecin uzatılması için hukuki mücadele vermekte kararlı.
Trump’ın avukatı John Sauer, bu konuda yaptığı yazılı bir açıklamada, “Başkan Trump, TikTok’un yasaklanmasına karşıt bir tutum sergilemekte ve göreve başladığı andan itibaren mevcut sorunu siyasi yöntemlerle çözme fırsatı aramaktadır” ifadesini kullandı. Bu durum, Trump’ın sosyal medya platformlarının yönetimi konusunda ne denli hassas olduğunu ve yasaklarla ilgili olarak neler yapmayı düşündüğünü gösteriyor.
Bu yasaklama süreci, Trump yönetiminin sosyal medya şirketleriyle ilişkilerinin gergin olduğu bir dönemde gündeme gelmişti. TikTok, dünya genelinde milyonlarca kullanıcıya sahip bir platform olarak, özellikle gençler arasında oldukça popüler. Ancak, Trump yönetimi bu platformun veri güvenliği konularında barındırdığı riskleri öne sürerek, bu uygulamanın ABD’de yasaklanmasını istemekteydi. Böylece, ulusal güvenlik alanında bir önlem almak amacı güdülmüştü.
Ancak, TikTok’un yasaklanma olasılığı birçok tartışmaya yol açtı. Kullanıcılar, bu durumdan olumsuz etkilenerek, sosyal medya üzerindeki ifade özgürlüğünün kısıtlandığını savunuyor. TikTok’un sahibi olan Çin merkezli teknoloji şirketi ByteDance ise, yasaklama kararını mahkemeye taşımış ve bu sürecin meşruiyetini sorgulamıştı. İşte bu gerekçelerle, TikTok’un yasaklanma süreci oldukça karmaşık bir hal aldı ve birçok hukuk uzmanı da bu konu hakkında farklı görüşler öne sürdü.
Yüksek Mahkeme’ye yapılan başvuru, Trump’ın geçici olarak yasaklanmayı ertelemek için bir yol arayışında olduğunu gösteriyor. Bu noktada Trump’ın, sosyal medya platformunun yasaklanmasının ardında yatan siyasi ve ekonomik nedenleri dikkatle değerlendirdiği ve belli başlı çözümler üzerinde çalıştığı anlaşılıyor. Bunun yanında, TikTok’un popülaritesinin devam etmesi için gerekli adımları atmak zorunda olduğu bir dönemde, yasaklama kararlarının sonuçlarına dair tahminlerde bulunmak oldukça da imkansız.
Dolayısıyla, Donald Trump’ın TikTok üzerindeki yasağı sona erdirmek için Yüksek Mahkeme’ye başvurması, siyasi ve hukuki açıdan sonuçları bakımından oldukça önemlidir. Gerek TikTok’un durumu, gerekse yasanın uygulanmasıyla ilgili yaşanan gelişmeler, sosyal medya platformları ve ulusal güvenlik arasındaki dengeyi yeniden tartışmaya açmakta ve bu konuda yeni bir süreç başlatmaktadır.
