Siyaset

DEM Parti: Barış İçin Halkla Birlikte Adım Atılmalı

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, 2025 yılı itibarıyla gerçekleştirilen Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının sonuçlarını ve gündemi değerlendirerek önemli açıklamalarda bulundu. Doğan, aynı zamanda Halkların Demokratik Kongresi tarafından başlatılan ‘Barış için 1 milyon imza‘ kampanyasına da dikkat çekti ve bu tür girişimlerin barış sürecine katkıda bulunacağına inandığını belirtti.

Doğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin çağrısıyla İmralı’da yapılan görüşmeleri değerlendirirken; barış ve çözüm süreçlerinin yalnızca siyasi partilerin birbirleriyle olan teması ile başarıya ulaşamayacağını ifade etti. “Asıl özne halklardır. Bu süreçlerin nihayete ermesi için birlikte hareket etmeliyiz,” diyerek halkları bu süreçte daha aktif olmaya davet etti.

Aynı zamanda, Doğan, DEM Parti’nin Kürt meselesi ile ilgili tutumuna yönelik spekülasyonların yapıldığını belirterek, “Hiç kimse DEM Parti’nin bu süreçte alması gereken sorumluluktan kaçtığına ilişkin kamuoyunda yanlış algılar oluşturmasın” ifadelerini kullandı. Bu sebeple, kamuoyunun DEM Parti’nin barış ve çözüm konularındaki çabalarını göz ardı etmemesi gerektiğini vurguladı.

“İnsanlar ‘bir yandan barış görüşmesi bir yandan kayyum ataması olur mu?’ diye soruyorlar”

Doğan, çeşitli şehirlerden gelen insanların barış ve demokrasi üzerindeki kaygılarını dile getirdi. Diyarbakır, İstanbul, Şırnak gibi şehirlerde yaşayan insanların, devletin gerçekten barış istemediğini düşündüklerini ifade ettiklerini aktardı. Doğan, bu vatandaşların “Bir yandan barış görüşmeleri yürütülürken, diğer yandan kayyum ataması oluyor mu?” şeklindeki sorularına değinerek, bu tür antidemokratik uygulamaların halk arasında ne denli bir güvensizlik yarattığını açıkladı.

‘DEM Parti barışı ve çözümü istemiyormuş gibi algılatılmamalı’

Doğan, beklenen barış ve çözüm ortamının sağlanabilmesi için güven ortamına ihtiyaç duyulduğunu ifade ederek, bu güvenin sağlaması adına siyasette dil değişikliğine ihtiyaç olduğunu savundu. Antidemokratik uygulamalara karşı çıktıklarını, öneri ve eleştirilerin dikkate alındığını belirtti. Bu noktada, herkesi eşitlerin dili ile diyalog kurmaya davet etti.

Devamında, bu süreçte ele alınması gereken çok sayıda husus olduğuna da dikkat çekti. Kayyum uygulamalarına değinen Doğan, “Son derece üstten, tehditkar bir dil ile bu sorunların çözülmesi mümkün değil. Yeni yöntemler ve yapıcı bir dil ile bu süreç ilerlemelidir,” diye konuştu.

‘Halk yeni bir şeyler için adım atılmasını bekliyor’

Ayrıca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın Diyarbakır’da “Yeni bir şey söylemek lazım” sözlerini hatırlatarak, yeni bir başlangıç yapılması gerektiğini vurguladı. İnsanların, yenilik ve dönüşüm talep ettiklerini ifade etmek üzere, bu taleplerin karşılık bulmasını beklediklerini söyledi.

Doğan, Öcalan‘ın da bu konuda önemli mesajlar verdiğini, barış sürecinin bir parçası olarak kabul edilmesi ve bu süreç için özgür çalışma koşullarının oluşturulması gerektiğini belirtti.

Doğan, Erdoğan’ın grup toplantısında sorunun çözümü için gerekli talimatı verdiğini hatırlatarak, bu hukuksuzlukların sona ermesi gerektiğini vurguladı. Bunun için de tecridin kaldırılması ve kayyum uygulamalarından vazgeçilmesi gerekiyor.

‘İstanbul Barosu’nu kriminalize etmeye çalışmak Türkiye’nin demokrasisine nasıl bir katkı sunabilir?’

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu