Güney Kore Nükleer Tehdit Altında, ABD Listesine Girdi

ABD Enerji Bakanlığı, Güney Kore’yi “hassas” ülkeler listesine eklediğini açıkladı. Bu karar, Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol’un kısa süreliğine sıkıyönetim ilan etmesinden sonra, Güney Kore’nin nükleer silah geliştirme ihtimalinin artması sonucunda alındı. Yönetimin bu tutumu, Güney Kore’nin nükleer silah kapasitesinin doğru şekilde yönetilmesini sağlama çabası olarak değerlendirildi.
Enerji Bakanlığı, bu kararın Ocak ayında Biden yönetimi tarafından alındığını ve yeni Başkan Donald Trump’ın bu karardan dönmeyeceğini belirtirken, yetkililer bu adımın Güney Kore ile bilim ve teknoloji alanındaki iş birliğine yeni kısıtlamalar getirmediğini vurguladı. Hassas ülkeler listesi kapsamında yapılan değişikliklerin 15 Nisan’da yürürlüğe girmesi bekleniyor. Güney Kore Dışişleri Bakanlığı, konuyu ciddiyetle ele aldıklarını ve Washington ile yakın temas halinde olduklarını açıkladı.
Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, “Güney Kore ile ABD arasındaki enerji, bilim ve teknoloji iş birliğinin olumsuz etkilenmemesi için aktif müzakereler yürüteceğiz” denilerek, iki ülke arasındaki iş birliğinin sürdürülebilir olacağına dair güvence verildi. Nükleer silah kapasitesine sahip olabilecek hassas ülkeler listesinde, özellikle Çin, Tayvan, İsrail, Rusya, İran ve Kuzey Kore gibi ülkelerin bulunduğu ifade edildi. 2017 tarihli bir belgeye göre, İran ve Kuzey Kore “terörist” olarak sınıflandırılmaktadır.
KUZEY’DEKİ TEHDİT, GÜNEY’DE BOMBA TALEBİ OLDU
Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol ve dönemin Savunma Bakanı Kim Yong-hyun, Pyongyang’ın gelişen silah programı karşısında, kendi ülkesinin nükleer silahlarını geliştirmesi gerekliliğinden bahsetmişlerdi. Yoon, geçen yıl Aralık ayında altı saat boyunca sıkıyönetim ilan etmiş ve vatana ihanet suçlaması ile karşı karşıya kalmıştı. Bu durum, Yoon’un görevde kalma sürecinde önemli bir engel oluşturmuştu.
Ancak Yoon, 2023 yılında dönemin ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı bir anlaşmanın ardından nükleer silah geliştirme konusundaki söylemlerini biraz yumuşatmıştı. Anlaşmaya göre, Washington, Seul’e bölgedeki olası bir nükleer kriz karşısında daha fazla güvenlik garantisi sunmayı taahhüt etmişti. Seul ise, Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması’na bağlı kalacağını söz vermişti. Ne var ki, bu taahhüt, ABD’nin savunma yükümlülüklerine yönelik şüpheleri tamamen ortadan kaldırmadı.
Güney Kore’de nükleer silahlanma yanlısı söylemler hala devam etmekte. Dışişleri Bakanı Ço Tae-yul, geçtiğimiz ay yaptığı bir açıklamada nükleer silah seçeneğinin tamamen gözden çıkarılmadığını vurguladı. Ço, “Uluslararası ilişkilerin tahminlerden öte bir hale geldiğini göz önünde bulundurarak, tüm olasılıklara hazırlıklı olmamız gerektiği ilkesel bir yaklaşımdır” ifadelerini kullandı. Bu durum, uluslararası stratejilerin ve güvenlik politikalarının sürekli bir değişim içinde olduğunu gösteriyor ve Güney Kore’nin gelecekteki askeri yönelimleri üzerinde etkili olabilecek dinamikleri gözler önüne seriyor.