BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Navi Pillay, İsrail’i “Gazze’nin sağlık tesisleri ve personeline acımasız ve kasti saldırılar düzenlemekle” suçladı. Pillay, İsrail’in Gazze’nin sağlık sistemini bilerek ve isteyerek stratejik bazda yok ettiğini belirtti.
Savaşın ilk 10 ayını kapsayan 24 sayfalık raporunu 30 Ekim’de BM Genel Kurulu’na sunacak olan Pillay, çocukların bu saldırıların en büyük zararını gördüğünü ve sağlık sisteminin çökmesinden hem doğrudan hem de dolaylı olarak etkilendiğini ifade etti.
İsrail’in Cenevre diplomatik misyonu, iddiaları reddederek bunları ‘saçma bulduklarını’ açıkladı.
BM soruşturmasına göre İsrail güçleri sağlık personelini kasıtlı olarak öldürdü, işkence etti ve sağlık araçlarını hedef aldı. Ayrıca hastaların kuşatma altındaki Gazze Şeridi’nden çıkışını engelledi.
Raporda, Şubat ayında Hind Rajab adlı bir Filistinli kız çocuğunun, ailesi ve onu kurtarmaya gelen iki sağlık görevlisiyle birlikte tahliye edilirken öldüğüne dair bilgiler yer aldı. Ambulansın, rotası İsrail güvenlik güçleriyle önceden koordine edilmiş olmasına rağmen aileye 50 metre mesafedeyken bir tank mermisiyle vurulduğu belirtildi.
İsrail, Hamas militanlarının sivillerin yoğun olduğu bölgelerde saklandığını ve sivillere zarar vermemeye çalıştıklarını ancak militanları vuracaklarını söylüyor. Hamas ise militanlarını, silahlarını ve komuta merkezlerini sivillerin kullandığı binaların arasında saklamadıklarını savunuyor.
Dünya Sağlık Örgütü, Mısır ile Refah sınır kapısının Mayıs ayında kapatılmasından bu yana, acil tıbbi müdahaleye ihtiyaç duyan 10.000’den fazla hastanın Gazze’den çıkmasının engellendiğini belirtti. Filistin Sağlık Bakanlığı’na göre Gazze’de geçtiğimiz yıl yaklaşık bin sağlık görevlisi öldürüldü. DSÖ, bu durumu “sağlık sistemine büyük bir darbe” olarak nitelendirdi ve bu boşluğun doldurulamaz olduğunu vurguladı.
İsrail güçlerinin dört hastanenin tahliyesini istediği bir olayda, sağlık görevlilerine yüzlerce hastayı tahliye etmek için zaman vermedikleri belirtildi. Tahliyeden sorumlu sağlık personeli, birkaç saat içinde yüzlerce kişinin tahliyesinin “uygulanabilir olmadığını” belirtti.
Soruşturma ayrıca, İsrail’deki Filistinli tutuklulara ve 7 Ekim 2023’te Hamas liderliğinde gerçekleşen saldırıda ele geçirilen rehinelerin muamelesini de inceledi. Soruşturma sonucu, her iki tarafın da cinsel saldırıdan ve işkenceden suçlu olduğunu ortaya koydu.
Soruşturmanın geniş bir yetkisi bulunmakta olup, İsrail ve işgal altındaki Filistin topraklarında işlenen uluslararası suçlarla ilgili kanıt toplama ve şüpheli failleri tespit etme gibi konularda çalışmaktadır. BM komisyonu, bulduğu kanıtları; mağdurlar ve tanıklarla yapılan görüşmeler, sunulan belgeler ve uydu görüntüleri gibi bir dizi kaynağa dayandırmaktadır.
