Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili Umut Akdoğan, Muğla Milletvekili Gizem Özcan, İstanbul Milletvekili Ali Gökçek ve Edirne Milletvekili Ahmet Baran Yazgan’dan oluşan bir heyet, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan‘ın konuşması sırasında İsrail’le ticareti protesto eden gençlerin tutuklanmasını kınamak amacıyla Silivri Cezaevi’nde bulunan tutuklu bireyleri ziyaret etti. Ziyaret edilenler arasında Can Atalay, Ahmet Özer, Selçuk Kozağaçlı, Tayfun Kahraman ve Osman Kavala yer aldı. Ayrıca, aynı heyet dün Nasuh Mahruki’yi de ziyaret etmişti ve Mahruki’nin ziyaretin birkaç saat sonrası tahliye olduğu öğrenildi.
Ziyaretin ardından cezaevi önünde basın açıklaması yapan vekil Umut Akdoğan, Silivri Cezaevi’nde bulunan 9 gencin durumuna dikkat çekti. Akdoğan, bu gençlerin Cumhurbaşkanına hakaret ettikleri iddiasıyla tutuklandıklarını belirterek, “Buradaki arkadaşlarımız, hukuksuzluklar karşısında bir haykırış yapmaya çalıştıklarını ifade ediyorlar. Diyorlar ki, ‘Biz teröre, zulme ve adaletsizliğe karşıyız. Bu mücadelemiz sonuçlanır ya da sonuçlanmaz ama biz hangi yolda gittiğimizi bilmek istiyoruz'” şeklinde konuştu. Akdoğan, tutuklu gençlerin çabalarının ne kadar önemli olduğunu vurgulayarak, dünyada savaş ve hukuksuzluk karşısında duyarsız kalan yalanlara karşı dimdik duracaklarını ifade ettiklerini aktardı.
‘Samimiyet Sorunu’
Akdoğan, cezaevindeki gençlerin hükümetle ilgili bir samimiyet sorunu olduğuna dikkat çektiklerini söyleyerek, “Hükümetin eylemleri ile söylemlerinin tutarsız olduğunu dile getiriyorlar. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylemleriyle bu gençlerin söylemleri arasında bir fark olmadığına da dikkat çekiyorlar. Ancak eylem zamanı geldiğinde sadece bu gençler harekete geçebilmektedir” ifadelerini kullandı. Gençler, SOCAR’ın CEO’suna karşı gerçekleştirilen bir eylemin Erdoğan’a hakaret olarak gösterilmesini eleştirerek, bu durumun mücadelesinin haklılığını artırdığını kaydediyorlar.
‘İşkence İddiaları’
Metris Cezaevi’nde kalan iki gencin sağlık koşulları hakkında bilgi veren Akdoğan, cezaevindeki şartların kötü olduğunu, 16 saat aç bırakıldıklarını ve bu durumun işkence olarak nitelendirilebileceğini belirtti. Bunun yanı sıra, kendilerine kahvaltı verilmediğine dair imza attırılmaya çalışıldığını, tutuklu gençlerin ellerinde darp izleri bulunduğunu dile getirdi. Akdoğan, ayrıca geceleri geç saatlerde başörtülerinin kesildiğini ve bu durumun kabul edilemez olduğunu kaydetti.
Akdoğan, cezaevlerinde boykot edilen ürünlerin kullanılması olayına da değinerek, “Özellikle hijyen ürünlerinde Filistin meselesine gönül veren insanların kullanmamakta direndiği ürünleri kullanmaya zorlanmaları, vicdanlarını sorgulamalarına neden oluyor” dedi.
Akdoğan, “Cezaevindeki arkadaşlarımız, ‘Eğer Dilan Polat olsaydık çoktan tahliye olmuş ve şimdi video çekiyor olacaktık’ şeklinde ifadeler kullanıyorlar. Ancak buradan çıkacaklar, söylediklerini söylemeye devam edecekler” diye ekledi.
Bu açıklamalar, Türkiye’deki hukuksuzluklar ve adaletsizlikler karşısındaki duyarlılığı artırırken, halkın dikkatini cezaevlerinde kötü muamele iddialarına çekmiştir.
Kaynak: ANKA
