İzmir’in Kemalpaşa ilçesinde, ayağı kırılan geyiğin bir fabrikaya sığınması olayı, günler sonra TUSAŞ terör saldırısıyla ilişkilendirildi. Sosyal medyada yapılan yorumlar sonrasında, geyik yaralanmasının Türk mitolojisindeki anlamı sorgulanmaya başlandı.
Türk mitolojisinde yaralı geyik, uyarıcı bir rehber hayvan olarak kabul edilir ve tehlikeli bir yolculuğun başlangıcını simgeler. Eski Türk inançlarına göre, yaralı bir geyiğin insanların yaşadığı alana sığınması, toplumu etkileyebilecek kötü olayların işaretidir. Aynı zamanda, bu tür semboller ataların huzursuz olduğunu ve bir uyumsuzluk döneminin yaşanabileceğini gösterir.
İslam öncesi Türk inanışlarına göre, eğer bir geyik yaralandığında insanların yaşadığı bölgeye sığınması durumunda, bu yaklaşan bir felaketin habercisi olarak yorumlanır. Beklenmedik bir yerde yaralı ve yönünü kaybetmiş bir geyiğin görülmesi, ataların ruhlarının huzursuz olduğunu ve topluma musibet gelebileceğini işaret eder.
Geyik, Türk mitolojisinde kutsal bir varlık olarak kabul edilir ve ruhani rehberlik anlamı taşır. Ancak, yaralı bir geyik görmek olumlu bir alamet olarak değerlendirilmez. Bu durum, yaklaşan zorlukların veya belaların habercisi olarak yorumlanır.
Yaralı geyik inançları, Orta Asya Türk kültüründen Anadolu’ya kadar uzanan köklü mitolojik anlatılar arasında yer alır ve günümüzde de sembolik olarak etkisini sürdürmektedir.
