Galataport’ta Dönüşüm: Doğuş’tan Bankalara Hisse!

Doğuş Holding, Galataport projesine ait liman hisselerinin bir kısmını bankalara devretmek zorunda kaldı. Bu durum, şirketin 1,02 milyar Euro (yaklaşık 1,1 milyar dolar) tutarındaki ödenmemiş kredisi nedeniyle gerçekleşti. Özellikle büyük ölçekli yatırımlarda bulunan Doğuş Holding, finansal sıkıntılarla karşı karşıya kalınca, Galataport’un finansman yapısını yeniden düzenlemek için adımlar attı.
Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB), İş Bankası, Yapı Kredi ve Garanti Bankası, Galataport projesi doğrultusunda Doğuş Holding ile yeniden yapılandırma sözleşmesi imzaladığını Kamuoyu Aydınlatma Platformu (KAP) üzerinden duyurdu. Bu sözleşme, hem bankaların hem de Doğuş Holding’in finansal durumu açısından önemli bir dönüm noktası oluşturuyor.
KAP açıklamalarında, sözleşme kapsamındaki kredilerin tahsili amacıyla Doğuş Galataport’a üç yıl süreli geri alım hakkı tanınmasına dair detaylar paylaşıldı. Bu doğrultuda, Galataport toplam sermayesini temsil eden payların yüzde 49’u, kredi veren bankalar tarafından garame oranlarına göre devralınacak. Bu da demek oluyor ki, bankalar, alacaklarını tahsil etmek amacıyla Galataport projesinde belirli bir hisse oranına sahip olacaklar.
Bankaların Galataport sermayesinden almayı bekledikleri pay oranları ise şu şekildedir:
- TSKB: Yüzde 5,23
- İş Bankası: Yüzde 7,18
- Yapı Kredi: Yüzde 13,2
- Garanti Bankası: Yüzde 12,28
Bankalar, devralma işlemlerinin 2024 yılsonuna kadar tamamlanmasını beklediklerini belirtti. Bu durum, Galataport projesinin finansal yapısını yeniden şekillendirmesi açısından oldukça kritik bir öneme sahip. Doğuş Holding, bu süreçte sermaye yapısını güçlendirmeyi ve projeyi daha sürdürülebilir hale getirmeyi hedefliyor.
Galataport, İstanbul’un Karaköy kıyısında yer alan, önemli bir turizm ve ticaret merkezi olma hedefi bulunan bir projedir. Özellikle gemi turizmi açısından ülkeye katkı sağlaması beklenen bu proje, Doğuş Holding için oldukça değerliydi. Ancak finansal zorluklarla karşılaşınca bankalarla işbirliği yapmak zorunda kaldı. Bu durumda, projeye olan yatırımcı ve kamu güveni de önemli bir tartışma konusu olabilir.
Sonuç olarak, Doğuş Holding’in Galataport projesindeki hisse devri, şirketin aldığı finansman risklerinin yeni bir şekil almasına yol açıyor. Bankaların dikkatli bir şekilde yürüttüğü bu yeniden yapılandırma süreci, Galataport’un geleceği için kritik öneme sahip olacak. Hem yatırımcıların hem de projenin gerçek potansiyelinin ortaya çıkması açısından atılan bu adımlar, Türkiye ekonomisi için önemli sonuçlar doğurabilir.