Dünya

G7 Zirvesi’nde Ukrayna Gerginlikleri Masaya Yatırıldı

Kanada’da düzenlenen G7 zirvesi, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna politikası ve ticaret tarifeleri konusundaki gerginliklerin gölgesinde başlamıştır. Zirveye katılan G7 ülkeleri arasında Britanya, Kanada, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya ve ABD bulunmakta, ayrıca Avrupa Birliği temsilcileri de bu toplantıya dahil olmuştur. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun, Suudi Arabistan’daki Ukrayna-Rusya savaşı ile ilgili barış görüşmeleri hakkında bilgi vermesi beklenmektedir. Ukrayna, 30 günlük bir ateşkesi destekleme kararı almış, ancak zirve öncesinde ülkelerin ortak bir bildiri üzerinde uzlaşma sağlamakta zorlandığı haberleri gelmektedir.

Bu buluşma, ABD’nin çelik ve alüminyum ithalatına uyguladığı yüzde 25 gümrük vergisi sonrasında G7’nin ilk toplantısı olması bakımından da önemli bir yapıya sahiptir. Bu durum, Kanada ve Avrupa Birliği’nin hızlı misillemeler yapmasına yol açmıştır. Washington, Ukrayna konusunda belirli kırmızı çizgiler belirledikten sonra Rusya’nın yasadışı petrol taşımacılığına yönelik açıklamalara karşı çıkmış, aynı zamanda Çin’e karşı da daha sert bir dil kullanılması talep edilmiştir. Rubio, ABD’nin süreci ileriye taşıyacak bir G7 bildirisi hazırlanması gerektiğini savunsa da, diplomatik kaynaklardan gelen bilgilere göre, Suudi Arabistan’da elde edilen olumlu sonuçlar, Ukrayna konusundaki müzakereleri yumuşatabileceği ifade edilmektedir.

TARİFELERDEN SONRA İLK BULUŞMA

Toplantının arka planında, Trump’ın 20 Ocak’ta göreve geri dönmesinin ardından Ukrayna konusunda daha mesafeli bir politika izlemesi ve müttefiklerinden daha fazla yük paylaşımını talep etmesi yatmaktadır. Bu durum, Japonya gibi ABD’nin güvenlik garantilerine bağımlı olan ülkelerin de rahatsız olmasına neden olmuştur. Bir Avrupalı diplomat, gerginlikler hakkında ironik bir şekilde “Belki G8’i beklemeliyiz” yorumunu yaparak durumu özetlemiştir. Trump, 2014 yılında Rusya’nın Kırım’ı ilhak etmesinin ardından G8’den çıkarılmasının ardından Moskova’nın yeniden gruba dahil olabileceğini söylemesi ile dikkat çekmiştir. Ayrıca, Kanada ile ABD arasındaki ilişkiler, Trump’ın durağan bir tutum sergilemesi nedeniyle tarihi düşük seviyelere gerilemiştir.

ETKİLER VE TEPKİLER

Trump’ın, Kanada’yı ABD’nin 51. eyaleti yapma fikrini dile getirmesi Ottawa’da büyük yankı bulurken, Rubio’nun bu toplantıda konulara odaklanmayı vaat etmesi gerginliği hafifletme amacı taşımaktadır. Ancak, Kanada Dışişleri Bakanı Mélanie Joly, ABD’ye karşı sert bir tutum sergileyeceğini belirtmiş ve “Her toplantıda tarifeler konusunu gündeme getireceğim” diyerek Avrupa ile ortak bir yanıt oluşturma çalışması içinde olacağını ifade etmiştir. Bu bağlamda, Avrupalı diplomatlar, G7’yi Rubio’nun ABD dış politikasındaki etkisini değerlendirmek için bir fırsat olarak görmektedir.

Sonuç olarak, Trump’ın dışişleri bakanlığı dışında birçok farklı ismi müzakerelere dahil etmesi, müttefikleri arasında bir rahatsızlık yaratmış, bu durum G7 zirvesinin gündemini etkilemiştir. G7 toplantısı, uluslararası ilişkilerdeki gerginliğin ve ticaretle ilgili tartışmaların gölgesinde önemli bir platform olarak değerlendirilmektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu