Nissan, Avustralya, ABD ve Birleşik Krallık’taki geniş çalışan ağıyla ciddi mali zorluklarla boğuşuyor. Şirketin CEO’su Makoto Uchida, zor durumunu hafifletmek amacıyla maaşında yüzde 50 kesinti yaparken, finans direktörü Stephen Ma’nın da görevden ayrılacağı bildirildi. Ancak içeriden gelen bilgilere göre, bu önlemler şirketin içinde bulunduğu sıkıntıları aşmak için yeterli olmayabilir. Forbes’un raporuna göre, Çin’den gelen ucuz elektrikli araçlar, Nissan’ın pazar payını hızla tehdit ediyor ve bu durum, şirketin geleceği için endişe verici bir tablo oluşturuyor.
Öte yandan, 2026 yılına kadar Nissan’ın tarihindeki en büyük borç seviyesine, tam olarak 5,6 milyar dolara ulaşabileceği öngörülüyor. CEO Uchida, bu durumla ilgili olarak, “Hibrit ve elektrikli araçların bu kadar popüler olacağını öngöremedik. Bu, bizim için büyük bir ders oldu” şeklinde bir açıklamada bulundu. Bu sözler, Nissan’ın teknoloji ve piyasa trendlerini yeterince takip edemediğini ve bu durumun mali sıkıntılarına yol açtığını gösteriyor.
12-14 AYDA İFLAS EDİP ETMEYECEĞİ BELLİ OLACAK
Financial Times’a konuşan şirket yetkililerinden biri, Nissan’ın hayatta kalabilmesi için 12-14 aylık bir sürezinin kaldığını ifade etti ve bu sürecin oldukça zorlu geçeceğini belirtti. Özellikle Japonya ve ABD pazarlarında nakit akışını artırmaları gerektiğine dikkat çekildi. Şirketin içinde bulunduğu her iki pazar da, Nissan için kritik önem taşımakta ve bu pazarlarda karşılaştıkları zorluklar, şirketin geleceğini doğrudan etkileyebilir.
Avustralya pazarında ise Nissan, Kasım ayında en çok satan 10. marka olarak listenin zirvesinde yer aldı. Ancak BYD, Chery, MG ve Polestar gibi Çinli markaların agresif bir şekilde piyasaya girmesi, Nissan’ı büyük bir baskı altına aldı. Bu durum, Nissan’ın pazar stratejilerini yeniden gözden geçirmesine yol açabilir.
Nissan Oceania’nın başkanı Andrew Humberstone, Avustralya’daki araç markalarının sayısının önümüzdeki beş yıl içinde 100’e ulaşacağını öngördüğünü belirtti. Humberstone, mevcut durumda bu kadar çok markanın bulunduğu bir pazarda iş modelinin sürdürülebilir olmayacağının altını çizerek, “Bu kadar çok markanın olduğu bir pazarda iş modeli çalışmaz” dedi. Bu ifade, pazardaki aşırı rekabetin, mevcut markaların sürdürülebilirliğini büyük ölçüde tehdit ettiğine işaret ediyor.
Humberstone ayrıca, yeni markalardan araç alan Avustralyalı müşterilerin gelecekte büyük risklerle karşılaşabileceğini de belirtti. Eğer bu markalar başarısız olursa, yedek parça tedarikinin sağlanması ve araçların ikinci el değerinin düşmesi konusu başlıca endişeler arasında olacak. Bu durum, hem tüketiciler hem de piyasa aktörleri için potansiyel bir kriz anlamına gelmektedir.
