Alman Otomotiv Sektöründe Çöküş Tehlikesi!

Alman otomotiv sektörü, 2023 yılının üçüncü çeyreğinde ciddi bir ekonomik daralma ile karşı karşıya kaldı. Ülkenin önde gelen otomobil üreticileri olan Volkswagen (VW), BMW ve Mercedes-Benz’in kârları, geçen yılın aynı dönemine göre neredeyse yarı yarıya düşerek 7,1 milyar Euro’ya geriledi. Bu dönemdeki toplam cirosu ise yüzde 6 azalarak 145,4 milyar Euro olarak kaydedildi. Ernst & Young (EY) tarafından yapılan analizler, bu gerilemenin Almanya’nın en büyük otomobil üreticilerinin küresel rekabette zorlandığını gösterdi.
ELEKTRİKLİ ARAÇ REKABETİ
DW Türkçe’nin haberine göre, elektrikli araç üretiminde Çin gibi rakip ülkelerle artan rekabet, Alman otomobil devleri için zorlu bir süreç oluşturuyor. EY Piyasa Analisti Constantin Gall, bu yılın temmuz-eylül dönemini “kapkara bir çeyrek” olarak nitelendirerek sektördeki mevcut yapıların eski ve verimsiz olduğunu belirtti. Gall, önümüzdeki yıllarda bu şirketlerin daha büyük zorluklarla karşılaşacağını vurguladı.
BİNLERCE KİŞİ İŞSİZ KALABİLİR
Sektörde yaşanan kriz, Almanya’daki otomotiv endüstrisinde büyük iş kayıplarına yol açmaktadır. Ford’un Köln’deki elektrikli araç üretim tesislerinde, 2.900 kişi işten çıkarılacak. 2027 yılına kadar her dört pozisyondan birinin ortadan kalkması bekleniyor. Volkswagen’de ise on binden fazla çalışanın işten çıkarılma ihtimali bulunuyor ve ayrıca üç tesisin tamamen kapatılması söz konusu. Toplu sözleşme görüşmelerinde ise uzlaşı sağlanamadı; maaşların yüzde 10 azaltılması talep edildi.
Bunun yanı sıra, Bosch, ZF, Continental ve Schaeffler gibi büyük otomotiv tedarikçileri de binlerce çalışanın işten çıkarılacağını ve kısa mesaiye geçileceğini duyurdu. Kriz, sadece otomobil üreticilerini değil, tedarik zincirini de olumsuz etkiliyor
PEKİ NELER OLACAK?
Almanya’daki elektrikli araçlara olan talebin azalması, otomotiv sektöründeki krizi derinleştiren en önemli faktörlerden biri olarak öne çıkıyor. Bu durum, hem yerel hem de uluslararası piyasalarda rekabetçi kalabilmek için daha fazla yatırım yapmayı gerektiriyor. Ancak, bu yatırımlar hem maliyetli hem de mevcut ekonomik yapıların değiştirilmesini zorunlu kılıyor.
Alman otomobil sektörü, ekonomik ve yapısal sorunları aşma noktasında oldukça zorlu bir dönem geçiriyor. Özellikle işçi hakları, üretim kapasiteleri ve küresel rekabetin etkileri, bu sürecin en belirleyici unsurları olarak görünmekte. Sektörün geleceği, bu unsurların nasıl yönetileceği ile doğrudan ilişkilidir ve otomotiv endüstrisinde yeni stratejiler geliştirilmesi kaçınılmaz hale gelmektedir.