Gündem

Yılmaz Güney ve Kadına Şiddet Skandalı: Nur Sürer’e Özür Yazsın mı?

21 Nisan Pazar günü, İstanbul Harbiye’deki Playboy kulübünün önünde Yılmaz Güney’in eşi Nebahat Çehre ile yaşanan olayın detayları merak konusu oldu. Yılmaz Güney’in içki almış olmasıyla başlayan gerginlik, eşini Playboy kulübe götürmesiyle devam etti. Boşanma davasını geri almasını isteyen Güney, eşini tehdit etti ancak aldığı olumsuz yanıt sinirlerini gerdi. Kendi evinde konuşmayı teklif ettiğinde Çehre endişelenerek geri çekildi.

Ünlü arşivci ve yazar Agah Özgüç’e göre, olay daha da vahim bir hal aldı. Güney, eşinden ayrılmak isteyen Çehre’yi arabasıyla hızla sürdü ve kadın ciddi şekilde yaralandı. Güney’in intikam aldığı bir hiddet anında yaşanan bu olay, Güney’in kadına şiddet konusundaki kötü şöhretini pekiştirdi.

Türk sinemasının sevilen oyuncusu Nur Sürer’in 61. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde aldığı ödülü Yılmaz Güney’e ithaf etmesi, Güney’in kadına şiddet geçmişiyle ilgili tepkilere neden oldu. Sürer’in tavırları, sosyal medyada tartışmalara neden oldu. Sanatçı Farah Zeynep Abdullah da Sürer’in açıklamalarını eleştirdi.

Kadına şiddet gibi ahlaki konular, sinema ve sanat dünyasında uzun süredir tartışma konusu olmuştur. Picasso, Roman Polanski, Kevin Spacey, Dustin Hoffman, Woody Allen gibi birçok sanatçının suçlamalarla karşı karşıya kaldığı bilinmektedir. Bu durumda, kötü sanatçıların iyi eserlerini beğenmenin ahlaki açıdan doğru olup olmadığı bir soru işareti olarak akıllarda kalmaktadır.

Son yıllarda, sanatçılara karşı bir ahlaki uyanışın yaşandığı ve sanatçıların kötü davranışlarıyla daha eleştirel bir şekilde başa çıkıldığı gözlemlenmektedir. Sosyal medya, bu konuda önemli bir platform olmuştur ancak bu platformun sağlıklı bir tartışma zemini sunup sunmadığı da hala bir soru işaretidir. Psikolog ve Sinema Eleştirmeni Yeşim Burul, sosyal medyanın kutuplaşmayı artırdığını ve ahlaki konularda net tavırların takipçi sayısını artırabildiğini ifade etmektedir.

Sanatçıları sadece eserleri üzerinden değerlendirmenin yanı sıra, hatalarını ve suçlarını konuşmanın da önemli olduğu düşünülmektedir. Hayranların, sanatçıların yanlışlarıyla yüzleşmesinin kendi ahlaki gelişimleri için bir fırsat olabileceği düşünülmektedir. Claire Dederer, ölmüş sanatçıların hatalarının unutulma olasılığının daha yüksek olduğunu belirtmektedir.

Kötü sanatçıların iyi eserlerini beğenmenin ahlaki açıdan sorgulanması, sanat ve etik ilişkisi üzerine yapılan genel bir tartışmanın parçasıdır. Bu tür tartışmalar, sanat dünyasında ve hayranlar arasında önemli bir duyarlılık ve farkındalık yaratmaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu