Avrupa Birliği’nin (AB) Copernicus uydu izleme sistemi, kuruluş tarihinden itibaren kaydedilen en sıcak yılın 2024 olduğunu bildirdi. Bu açıklama, iklim değişikliği konusunda artan endişelere ışık tutuyor ve dünya genelinde yaşanan felaketlerin ardındaki sebepleri bir kez daha gündeme getiriyor.
Copernicus’tan alınan verilere göre, 2024 yılının 10 ayı için ortalama küresel sıcaklık anomalisi 1991-2020 ortalamasının 0,71 santigrat derece üzerinde ölçüldü. 1998 yılında kurulan Copernicus Programı’nın kaydettiği bu sıcaklık değeri, 26 yıl içerisinde ulaşılan en yüksek seviye olarak kayıtlara geçti. Bu durum, iklim değişikliği ile mücadelede mevcut önlemlerin yetersiz olduğunu gösteriyor.
Bu yıl özellikle Yunanistan’da büyük bir kuraklık yaşanırken, ABD’de Helene kasırgası sonucunda 227 kişi hayatını kaybetti. İspanya’daki sel felaketi ise 214 kişinin yaşamını yitirmesine neden oldu. Dünya genelinde başka birçok bölgede de iklimle ilgili ciddi sorunlar yaşandı ve bu durum, altyapı sorunları ile birlikte kayıplara yol açtı. Geçen yıl dünya çapında sel felaketlerinden dolayı toplam 7 bin 617 kişinin hayatını kaybetmesi, bu sorunun boyutunu gözler önüne seriyor.
‘BİR DÖNÜM NOKTASI’
Copernicus İklim Değişikliği Servisi (C3S) Müdür Yardımcısı Samantha Burgess, bu gelişmeler hakkında yaptığı açıklamada, “Bu, küresel sıcaklık kayıtlarında yeni bir dönüm noktasına işaret ediyor” ifadelerini kullandı. Burgess, iklim değişikliğine karşı alınması gereken önlemlerin hızlandırılması gerektiğini vurgulayarak, 11-12 Kasım tarihlerinde Bakü’de gerçekleşecek olan Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı’nın (COP29) kritik bir öneme sahip olduğunu belirtti. Konferansın amacı doğrultusunda ilerlemenin sağlanmasının iklim değişikliği ile mücadelede önemli olduğunu ifade etti.
Copernicus’un yaptığı açıklamaya göre, geçtiğimiz Ekim ayı, 2023 yılından bu yana küresel olarak en sıcak ikinci Ekim ayı oldu. Bu veriler, 2024 yılının ciddi iklim olaylarının gölgesinde geçeceğini ve dünya genelinde sıcaklık artışlarının artarak devam edeceğini gösteriyor. İklim değişikliğine bağlı olarak yaşanan bu felaketlerin artışı, dünya genelinde ülkeleri daha sağlam adımlar atmaya ve iklim politikalarını değiştirmeye zorlayacak gibi görünüyor.
