Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos 2023 tarihinde kaybolan Narin Güran’ın cansız bedeni, kaybolmasının üzerinden 19 gün geçtikten sonra bir dere yatağında, bir çuval içinde, üstü 30, 25 ve 20 kilo ağırlığındaki üç taşla kapatılmış ve çalılıklarla gizlenmiş şekilde bulundu. Bu ailesinde yaşanan trajik olay, cinayet soruşturması açılmasına yol açtı ve olayla ilgili olarak 12 kişi tutuklandı. Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde, Narin Güran cinayetiyle ilgili olarak tutuklanan 12 kişiden dördü hakkında dava açıldı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Narin Güran’a ait DNA ve kıl örneklerinin bulunduğu amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran’ın yanı sıra, cesedi dere yatağına taşıdığını itiraf eden komşuları Nevzat Bahtiyar hakkında önemli deliller yer aldı. HTS ve baz istasyonu kayıtlarına göre, olay anında aynı evde bulundukları tespit edilen bu kişilere, ‘İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme’ suçlaması yöneltildi ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi.
BAHTİYAR’IN AVUKATLARINDAN ‘TAHLİYE’ DİLEKÇESİ
Olayla ilgili görülen davanın 2’nci duruşmasında, 28 Aralık 2024 tarihinde mahkeme heyeti, amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran hakkında, iştirak halinde Narin Güran’a karşı ‘Kasten öldürme’ suçunu işledikleri gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Diğer yandan, Nevzat Bahtiyar’a ‘Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme’ suçundan ise 4 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Bahtiyar’ın avukatları Adnan Ataş ile Ali Eryılmaz, müvekkillerinin tahliyesini talep eden bir dilekçeyi Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunmak üzere Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne iletti.
‘KARARIN HATALI OLDUĞUNU BEYAN EDERİZ’
Avukat Adnan Ataş tarafından verilen dilekçede, delillerin toplanmış olması nedeniyle delillerin karartılma ihtimalinin kalmadığı, kaçma şüphesine dair dosya içerisinde somut bir delil bulunmadığı, suçun katalog suçlar arasında yer almadığı ve tutuklama tedbirinin cezalandırma mahiyetinde olduğu vurgulandı. Bunun yanı sıra, adli kontrol tedbirlerinin yeterli olduğu, kişi güvenliği konusunda güvenlik güçlerinin tüm önlemleri aldığı belirtilerek,
