ABD Savunma Bakanlığı, Pentagon’dan yapılan açıklaya göre, Suriye’deki varlıkları ve destek verdikleri PKK/YPG bağlantılı Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile işbirliklerinin yalnızca terör örgütü İŞİD ile mücadele çerçevesinde olduğunu vurguladı. Pentagon Sözcüsü Tümgeneral Pat Ryder, bu konudaki detayları, düzenlediği günlük basın toplantısında kamuoyuyla paylaştı.
Ryder, Halep şehri ve çevresindeki askeri gelişmeler hakkında soruları yanıtladı. Özellikle Halep’i ele geçiren muhalif grupların PKK/YPG ile karşı karşıya gelmesi durumunda ABD’nin tutumu hakkında sorular gündeme geldi. Ryder, “İŞİD’e karşı mücadelemiz sırasında SDG’ye destek verdik. Ancak bu destek, görev tanımımızın ötesine geçmeyecektir. Suriye’deki varlığımız yalnızca İŞİD ile mücadele içindir ve bu önceliğimiz değişmeyecek” dedi.
SDG’YE DESTEK VERİLMEDİĞİ AÇIKLANDI
Ryder ayrıca, ABD hava kuvvetlerine ait uçakların Suriye rejimine ait bazı hedeflere yönelik gerçekleştirdiği saldırılara da değindi. Bu saldırıların, bölgedeki Amerikan askerlerini koruma amacı taşırken, kesinlikle SDG’ye destek vermek amacıyla yapılmadığını belirtti. Hedef alınanlar arasında bir T-64 tankı ve bazı roket bataryaları olduğu bilgisi verildi.
Pentagon Sözcüsü, Türkiye ile Suriye’nin kuzeyindeki gelişmeler hakkında devamlı irtibat halinde olduklarını ifade etti. Anadolu Ajansı muhabirinin sorusu üzerine, “Suriye’nin kuzeybatısındaki olayları yakından takip ederken, Türkiye de dahil olmak üzere, bölgedeki ortaklarla açık iletişim hattımız olduğundan emin olmak için temas halindeyiz” dedi. Bu açıklamalar, bölgedeki gerginliklerin ve askeri hareketliliğin hassasiyetine vurgu yaptı.
Ryder, gelişmelerin hassasiyetinin bilincinde olduklarını belirtirken, bölgedeki tarafların durumsal farkındalığa sahip olmalarının son derece önemli olduğunu vurguladı. Böylece, tarafların olası yanlış anlamaların önüne geçmesine yardımcı olunabileceği ifade edildi.
Özetle, Pentagon’un açıklamaları, ABD’nin Suriye’deki askeri varlığının ve desteklerinin yalnızca IŞİD’e karşı yürütülen mücadelenin bir parçası olduğunu net bir biçimde ortaya koymuştur. Ancak Suriye’deki siyasi ve askeri gelişmelerin karmaşık doğası, bölgedeki aktörler arasında dikkatle izlenmesi gereken bir durum yaratmaktadır.
