Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ile 13 Kasım 2023 tarihinde Ankara’da bir araya gelecek. Bu görüşmenin önemli bir gündem maddesi olarak Ukrayna – Rusya savaşı öne çıkıyor. Türkiye’nin NATO içerisindeki rolü, bölgesel güvenlik konuları ve iki ülkenin diyalog çabalarının ne derece kayda değer olduğu görüşmede ele alınacak.
Görüşme esnasında, Erdoğan ve Rutte’nin savunma tedarikinde karşılaşılan engellerin aşılması, askeri ittifakın terörle mücadeledeki ortak çabaları gibi konuları değerlendirecekleri öğrenildi. Bu, Türkiye’nin yalnızca bölgesel değil, küresel güvenlik üzerindeki etkisinin de bir yansıması olarak algılanıyor.
ARABULUCU TÜRKİYE
NATO’nun en büyük ikinci ordusuna sahip olan Türkiye, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini kınamış ve bu ülkenin toprak bütünlüğüne olan desteğini sürdürüyor. Türkiye, Ukrayna’ya yönelik askeri yardımlarını artırarak mühimmat, zırhlı araçlar ve İHA sistemleri sağlamaktadır. Bu durum, Türkiye’nin savaştaki arabuluculuk rolünü pekiştirirken, bölgedeki dengeleri de etkilemektedir.
Öte yandan, Türkiye, hem Rusya hem de Ukrayna ile komşu olmanın getirdiği avantajları kullanarak Batı’nın Moskova’ya uyguladığı yaptırımlara karşı temkinli bir tutum izlemiştir. Bu bağlamda, Türkiye’nin 2022 – 2023 yılında arabuluculuğunu yaptığı ‘Tahıl Koridoru’ anlaşması, Ankara’nın uluslararası diplomasi arenaındaki önemini artırmıştır.
Geçtiğimiz Çarşamba günü Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’nin Ukrayna’nın uzun menzilli füzelerle Rusya topraklarına saldırmasına izin veren kararını eleştirdi. Cumhurbaşkanlığı ofisinden yapılan açıklamada, bu kararın mevcut çatışmaları daha da alevlendireceği belirtildi. Rusya, bu durumu “ABD ve müttefiklerinin Rusya ile doğrudan çatışmaya girdiği” şeklinde yorumladı ve bölgedeki gerilimlerin artabileceği değerlendirmelerinde bulundu.
SAVAŞTA GERİLİM HAD SAFHADA
Savaşın gidişatında son zamanlarda artan gerilim, geçtiğimiz Perşembe günü Rusya’nın Ukrayna’ya karşı gerçekleştirdiği yeni bir hipersonik orta menzilli balistik füze saldırısıyla daha da belirgin hale geldi. Bu saldırının, Ukrayna’nın ABD ve İngiltere yapımı füzelerle Rusya sınırları içine saldırması sonrası gerçekleşmesi uluslararası kamuoyunda yankı uyandırdı.
ABD Başkanı Joe Biden’ın Ukrayna’ya NATO füzelerini kullanma izni vermesi, Rusya’nın Kursk bölgesine yaklaşık 11 bin Kuzey Koreli asker sevk etmesi gibi gelişmeler, mevcut durumu daha karmaşık bir hale getiriyor. Bu noktada, Türkiye’nin arabuluculuk rolünün ne derece etkili olacağı ve uluslararası ilişkilerdeki dinamikleri nasıl etkileyeceği merak konusu olmaktadır.
