Mouse’un mucidi Douglas Englebart, 1981 yılında ilk fare imlecini tasarlarken, onun görünümü üzerinde bazı özel değişiklikler gerçekleştirmiştir. Tasarımında dik bir ok şeklini tercih eden Englebart, o dönemde ekranların grafiklerinin oldukça basit ve ekran çözünürlüğünün kısıtlı olduğunu göz önünde bulunduruyordu. Ancak kısa bir zaman sonra, bu dik ok işaretinin büyük bir soruna yol açtığı anlaşıldı. İmleç, ekran üzerinde bulunan diğer dikey çizgilerle neredeyse tamamen örtüşmeye başlamış ve bu da imleci fark etmeyi neredeyse imkansız hale getirmişti.
Bu durumun fark edilmesiyle birlikte, geliştiriciler, imleci daha görünür hale getirmek amacıyla yeni bir tasarım arayışına koyuldular. O dönemdeki ekranların düşük çözünürlüğü nedeniyle düz bir ok işaretinin kolaylıkla kaybolabiliyor olması, geliştiricilerin aklını kurcalayan bir sorundu. Bu nedenle birçok testin sonucunda imlecin eğik bir şekilde tasarlanması kararlaştırıldı. Eğik tasarımın en büyük avantajı, imlecin diğer ekran çizgilerinden net bir şekilde ayrılabilmesiydi. Ayrıca eğik ok tasarımı, aynı zamanda insan vücudunun doğal hareketlerini de yansıtıyordu.
İkincil bir avantajı ise tıklama noktasının daha anlaşılır bir şekilde belirtilebilmesiydi. Eski nesil ekranlarda pikseller genellikle büyük ve kare şeklindeydi. Düz bir ok kullanıldığında, hangi noktanın tıklanacağı konusunda belirsizlik yaşanıyordu. Bunun yanı sıra, okuma alışkanlıklarının da dikkate alındığı bir gerçektir. İnsanlar genellikle soldan sağa doğru okuma eğilimindedirler. Bu yüzden imlecin sol üst kısımdan sağ alt kısma doğru eğik olması, gözleri yormayan ve daha uyumlu bir düzen yaratıyordu.
BU TASARIM NEDEN HALA DEĞİŞMEDİ?
Eğik fare imlecinin hala geçerliliğini korumasının temel nedeni, kullanıcıların yıllar boyunca bu tasarımı içselleştirmiş olmalarıdır. Eğimli fare imleci, zamanla bir standart haline gelmiş ve kullanıcı alışkanlıklarını değiştirmeden yeni bir tasarıma geçiş yapmak, gereksiz karmaşıklık yaratabilirdi. Zamanla bu tasarım, bilgisayar kullanıcıları arasında bir norm haline gelmiş ve bu nedenle kimse bu durumu sorgulamaz hale gelmiştir. Kullanıcıların alışkanlıkları, teknolojinin gelişimiyle birlikte değişse de fare imlecinin eğik tasarımı, geçmişten günümüze kadar süre gelen bir simge halini almıştır.
Sonuç olarak, fare imlecinin evrimi, kullanıcı deneyimlerini iyileştirmek amacıyla gerçekleştirilen değişimlerle bakımından büyük öneme sahiptir. İlk başta çok basit bir tasarım gibi görünen bu nesne, zamanla tüm teknoloji kullanıcıları için bir standart haline gelmiş ve çoğu insanın bilgisayar deneyiminde önemli bir rol oynamıştır. Gelecekte fare imlecinin nasıl evrileceği ise merak konusu olmaya devam edecektir.
