Esenyurt’ta CHP Kayyum Protestosuna Polis Müdahalesi

31 Mart 2024 seçimlerinde, CHP listesinden yaklaşık 228 bin Esenyurtlu tarafından belediye başkanı seçilen Prof. Dr. Ahmet Özer, beklenmedik bir şekilde Çarşamba sabahı evine yapılan baskınla gözaltına alındı. Gözaltına alındıktan sonra gece yarısı tutuklanan Özer, Silivri Cezaevi’ne gönderildi. Kendisine, terör örgütü üyeliği suçlaması yöneltildi.
Prof. Dr. Ahmet Özer’in tutuklanmasının hemen ardından, onun yerine Beyoğlu Kaymakamlığı görevinden İstanbul Vali Yardımcılığı’na atanan Can Aksoy, kayyum olarak atandı. Bu durum, iddialara göre, yerel yönetimlerin nasıl yönetileceğine dair alınan merkezi kararların ve kayyım atamalarının toplumda yarattığı etkileri yeniden gündeme getirdi.
Bu kayyum atama sürecine karşı çıkan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 31 Ekim 2024 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte, çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu tarafından desteklenen bir miting düzenledi. Mitingde DEP Parti, TİP, Sol Parti gibi birçok farklı siyasi oluşum yer aldı ve iktidarın kayyım politikası şiddetle kınandı.
Esenyurt’ta CHP’lilerin kayyım protestosuna polis engelihttps://t.co/McWMWvrGHn pic.twitter.com/GWRnVjEkbp
— PolitikYol (@politikyol) November 2, 2024
Esenyurt’ta CHP’lilerin kayyım protestosuna polis engeli
CHP Esenyurt İlçe Başkanlığı, ilçe kadın ve gençlik kolları, ilçe başkan yardımcıları ve mahalle başkanları, beraberindeki meclis üyeleriyle birlikte, belediyeye kayyum atanmasını protesto etmek üzere bir araya geldi. Marmara Park Alışveriş Merkezi’nin önünde toplanan CHP’liler, “Hak, Hukuk, Adalet” ve “Gün gelecek, devran dönecek, AKP halka hesap verecek” sloganları atarak yürümek ve basın açıklaması yapmak istediler.
Ancak yürüyüş esnasında karşılarına çıkan polis, eyleme müdahale etti ve arbede yaşandı. Gözaltılar alındı ve çatışmalar devam etti. CHP’lilerin iktidarın kayyum politikasına karşı yürüttüğü eylem, polis müdahalesi ve devam eden gerginlikle birlikte toplumsal bir hareketin ne derece derinleşebileceğini gözler önüne serdi.
Bu olaylar, yerel yönetimlerin demokratik işleyişini sorgularken, muhalefet partileri ve destekleyici sivil toplum kuruluşlarının kayyum politikalarına karşı ne denli bir direniş sergileyeceklerini de ortaya koydu.
Kaynak: ANKA