Buzulların Erimesi: Su Kaynağı Tehlikede!

Edinburgh ve Zürih Üniversiteleri tarafından gerçekleştirilen bir çalışma, dünya genelindeki buzulların 2022 yılında toplamda 6.542 trilyon ton buzu kaybettiğini ortaya koydu. Bu kaybın annually ortalama olarak 273 milyar ton düzeyinde olduğu belirtiliyor. Bilim insanları, bu devasa miktarın dünya nüfusunun 30 yıllık su tüketimini karşılayacak ölçüde yağışta bulunduklarını ifade ettiler.
Araştırmanın bulguları, bu yüzyılda buzulların toplam hacimlerinin yaklaşık %5’ini kaybettiğini göstermektedir. Bölgeler bazında incelendiğinde, Antarktika ve alt Antarktika adalarındaki buzullar hacimlerinin sadece %2’sini kaybederken, Orta Avrupa’daki buzulların %39 oranında eridiği gözlemlenmiştir. Çalışmanın eş yazarı ve Edinburgh Üniversitesi Jeobilimler Fakültesi’nde görevli olan Prof. Noel Gourmelen, bu rakamların çarpıcı olduğunu ve bazı bölgelerdeki değişimin olağanüstü bir hızda gerçekleştiğini vurgulamaktadır.
2012-2023 yılları arasında meydana gelen buz erime miktarı, bir önceki on yıla göre %36 oranında daha fazla bir kayba işaret ediyor. Northumbria Üniversitesi Coğrafya ve Çevre Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Andrew Shepherd, bu durumun buzullardaki erime hızının giderek artmakta olduğunu gösterdiğini belirtti. Shepherd, “Deniz seviyesindeki her küçük artış, kıyı bölgelerinde taşkınların daha sık hale gelmesine neden oluyor. Her 1 cm’lik deniz seviyesi yükselmesi, dünya genelinde 2 milyon insanı yıllık taşkın riskiyle karşı karşıya bırakıyor,” açıklamasında bulundu.
Buzulların erimesinin sadece deniz seviyesini yükseltmekle kalmayıp aynı zamanda tatlı su kaynaklarının azalmasına da yol açtığı araştırmada vurgulanmaktadır. Prof. Shepherd, “Yaklaşık 2 milyar insan, buzulların erimesinden elde edilen suya bağımlıdır. Bu nedenle, buzulların gerilemesi toplum için büyük bir sorun teşkil etmektedir,” şeklinde konuştu.
Ayrıca, Prof. Gourmelen, buzulların enerji üretimi açısından ne kadar kritik bir öneme sahip olduğunu da belirtmiştir. Örneğin, İzlanda’da elektriğin %70’inin hidroelektrik santrallerinden sağlandığını ifade eden Gourmelen, “Buzullardan eriyen su olmadan bu santraller çalışamaz. Benzer bir durum, And Dağları’nda ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde, özellikle de İsviçre’de geçerli,” dedi.
Bu çalışma, Nature dergisinde yayımlanmış olup, dünya genelindeki buzulların kütle dengesiyle ilgili en kapsamlı analizlerden biri olarak kabul edilmektedir. Araştırmacılar, okyanus sıcaklıklarının yükselmesinin ardından eriyen buzulların, küresel deniz seviyesi yükselmesine en büyük ikinci katkıyı sağladığını belirtiyorlar.
Exeter Üniversitesi’nden Prof. Martin Siegert, “2 cm yüksekliği artış, kulağa az gelebilir, ancak bu yalnızca küçük buzulların katkısını yansıtır. Grönland ve Antarktika’daki devasa buz tabakalarının erimesi buna dahil değildir. Buzullar, iklim değişikliğinin en önemli göstergelerinden biridir. Bunların takibi, iklimin ne kadar değiştiğini ve buna karşı alınan önlemlerin etkinliğini anlamamıza yardımcı olacaktır,” şeklinde değerlendirmelerde bulunmuştur.