Almanya’da Borç Limitine İstisna Gelecek mi?

Almanya Şansölyesi Olaf Scholz, ülkenin yeni hükümetinin savunma ve güvenlik harcamaları konusunda anayasal borç limitine istisna getireceğini açıkladı. Şubat ayında gerçekleştirilecek seçimlerin ardından yeni yönetimin borç frenini gevşetmek için ek istisnalar sağlamasından emin olduğunu belirtti. Scholz, bu konuda Münih Güvenlik Konferansı’nda yaptığı konuşmada “Bugünden söylüyorum, seçimden sonra bunun için çoğunluk desteği olacak” ifadelerini kullandı.
Konferansta, Scholz, Almanya anayasasında bulunan borç freninin acil durumlar için istisnalar içerdiğini vurguladı. “Avrupa’nın ortasında bir savaş yaşanıyor. Bu bir acil durum değilse nedir?” diyerek mevcut durumun ciddiyetine dikkat çekti. Bu bağlamda, Almanya’nın ulusal güvenliğini ve savunmasını güçlendirmek adına gerekli adımların atılması gerektiğini savundu.
HÜKÜMETİ ÇÖKERTEN BÜTÇE
Öte yandan, Scholz’un liderlik ettiği üçlü koalisyon hükümeti geçen yılın sonunda çökmüş durumda. Bu çöküşün başlıca nedenlerinden biri, serbest piyasa yanlısı Liberal Demokratların harcamaları kısıtlama isteği ile Sosyal Demokratlar ve Yeşiller’in savunma bütçesini artırma çabalarının arasındaki çatışma oldu. Bu politik çekişmeler, hükümetin işleyişini ciddi ölçüde etkileyerek, koalisyonu zayıflatmış ve sonuç olarak hükümetin dağılmasına yol açmıştır.
Hükümetin çöküşü sonrası, muhalefetteki CDU/CSU ittifakı, anketlerde yaklaşık yüzde 30 oy oranı ile önde gelmekte. Bu ittifak, borç limitinde belirli düzenlemelere açık olduklarını sinyali veriyor. Ancak genel olarak bu sınırın korunmasına yönelik bir duruş sergiliyorlar. Almanya’nın ve Avrupa müttefiklerinin Ukrayna‘ya desteği ise, ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında Ukrayna’daki savaşın sona ermesi üzerine yapılan telefon görüşmesinin ardından tekrar gündeme geldi.
Almanya’nın bu süreçteki stratejik kararları, ülkenin savunma bütçesini nasıl etkileyecek ve güvenlik politikalarında ne tür değişiklikler meydana gelecek merakla bekleniyor. Seçimlerin sonuçları, Almanya’nın iç politikasında önemli bir değişim yaratabilir ve özellikle savunma harcamaları konusunda yeni bir yön belirleyebilir.