ABD Başkanı Donald Trump‘ın Sınır Çarı Tom Homan, 2025 yılı Ocak ayının bir Pazar günü Chicago’daki göçmenlik uygulamalarını denetledi. Bu denetim sırasında Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE), yalnızca bir günde toplam 956 kişinin tutuklandığını açıkladı. Bu sayı, Trump’ın göreve başlamasından bu yana bir günde gerçekleştirilen en yüksek tutuklama sayısı olarak kayıtlara geçti.
GÜNDE 311 KİŞİ TUTUKLANIYOR
Trump yönetimi, ABD-Meksika sınırında ulusal acil durum ilan ederek, belgesiz göçmenlere yönelik baskıları artırmaya devam ediyor. ICE verilerine göre, bir önceki mali yılda günlük ortalama 311 kişinin sabıka kaydı veya bekleyen suçlamaları nedeniyle tutuklandığı açıklandı.
Pazar günü ICE’nin web sitesinde yayımlanan bir açıklamada, “Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza, FBI, ATF, DEA, CBP ve ABD Mareşal Servisi gibi federal ortaklarla birlikte Chicago’da hedefli operasyonlar yürütmeye başlamıştır” ifadelerine yer verildi. Bu operasyonların amacı, “suç geçmişi olan yabancıların toplumlarımızdan uzaklaştırılması yoluyla kamu güvenliği ve ulusal güvenliğin korunması” olarak belirlendi.
İSTİKRARLI BİR ŞEKİLDE ARTACAK
Tom Homan, Pazar sabahı ABC televizyonunun “This Week” programında, tutuklama ve sınır dışı edilme sayıların “istikrarlı bir şekilde artacağını” belirtti. Homan, “Şu anda operasyonlar, kamu güvenliği ve ulusal güvenlik tehditlerine odaklanıyor. Bu, daha küçük bir nüfusu kapsıyor,” dedi. Bunun yanı sıra Chicago Belediye Başkanı Brandon Johnson, şehrin polis teşkilatının federal operasyonlara destek vermediğini ve Chicago sakinlerinin anayasal haklarını bilmeleri gerektiğini vurguladı.
KİLİSELER, OKULLAR GÜVENLİ DEĞİL
Trump, ikinci kez başkanlık yeminini ettikten yalnızca saatler sonra, ABD’nin göçmenlik politikalarını yeniden şekillendiren bir dizi başkanlık kararnamesi imzaladı. Bu kararnameler arasında güney sınırına asker gönderilmesi ve daha önce geçiş bölgesi olarak kabul edilen kilise ve okullarda belgesiz göçmenlerin tutuklanmasına izin verilmesi bulunuyor. Ayrıca, Trump’ın belgesiz göçmenlerin çocukları için doğuştan vatandaşlık hakkını sonlandırmayı hedefleyen kararnamesi de imzalandı. Ancak bu kararnameler, insan hakları grupları ve Demokrat eyalet başsavcıları tarafından 14. Değişikliğe aykırı olduğu gerekçesiyle
