Hizbullah, 2023 yılı Ekim ayında gerçekleştirdiği bir açıklamada, İsrail‘in başkenti Tel Aviv‘e füze saldırısı düzenlediğini duyurdu. Bu durum, bölgedeki gerginliklerin daha da tırmanmasına neden oldu. Uzun süredir devam eden çatışmaların bir parçası olarak değerlendirilen bu saldırı, iki taraf arasındaki karşılıklı düşmanlıkların yeniden alevlenmesine yol açtı.
Hizbullah tarafından yapılan yazılı açıklamada, Tel Aviv çevresindeki İsrail Askeri İstihbarat Birimi 8200‘e bağlı Glilot Üssü‘nün hedef alındığı ve burada bir füze salvosu gerçekleştirildiği ifade edildi. Bu bilgi, bölgedeki askeri harekatların ne denli ciddi olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Hizbullah’ın bu tür bir saldırıyı gerçekleştirmesi, bölgesel güvenlik açısından da endişe verici bir gelişme olarak yorumlandı.
Ayrıca, açıklamada Kiryat Şmona bölgesinin iki kamikaze insansız hava aracı (İHA) ile vurulduğu belirtildi. Bunun yanı sıra, Kfar Giladi yerleşimi de başka bir kamikaze İHA ile hedef alındı. Bu isabetli saldırılar, Hizbullah’ın operatif kapasitesinin ve teknolojik yeterliliğinin bir göstergesi olarak kabul ediliyor. Hedeflerin tam isabetle vurulması, Hizbullah’ın kırsal ve kentsel alanlar üzerindeki etkisini artırdığına dair işaretler taşıyor.
Açıklamada öne çıkan diğer hedefler arasında, Hayfa‘nın kuzeyindeki El-Keryut bölgesinin yanı sıra, İsrail’in kuzeyindeki Berea ve Bar Yohai yerleşimleri de yer aldı. Ayrıca, Yesod Hamala, Dalton ve Sha’al yerleşimlerinin de füze salvolarıyla hedef alındığı vurgulandı. Bu durum, Hizbullah’ın yalnızca askeri hedefleri değil, aynı zamanda sivil yerleşim alanlarını da hedef alabileceğini ortaya koyuyor.
Bölgedeki çatışmaların alevlenmesi, uluslararası toplumda da derin kaygılara neden oldu. Uzmanlar, bu tür saldırıların taraflar arasında daha geniş çaplı bir savaşın patlak verme olasılığını artırdığına dikkat çekiyor. Özellikle Hizbullah’ın son eylemlerinin, İran’ın bu gruba sağladığı desteğin bir uzantısı olarak görülmesi, Ortadoğu’da dengeyi daha da bozucu bir etki yaratıyor.
İsrail’in karşılık verme konusunda geçmişteki tutumunu göz önünde bulunduracak olursak, bu saldırıların ardından gelen yüzleşmelerin nasıl şekilleneceği oldukça merak konusu. Tel Aviv ve çevresinde gerçekleşen saldırılar, İsrail’in üst düzey askeri yetkilileri tarafından ele alındığında ciddi yanıtlar alınması bekleniyor. Bu tür çatışmalar, her iki tarafın da kayıplarını artırma riski taşıdığı için, bölgedeki sivil halk üzerindeki etkisi de oldukça yıkıcı olabilir.
