İsveç’in Cinsiyet Eşitliği ve Çalışma Bakanı Paulina Brandberg’in (41) sahip olduğu muz fobisi, ülke genelinde büyük bir tartışma konusu haline geldi. Bakan’ın, muz ile olan temasını azaltmak amacıyla bakanlıkta ve katıldığı etkinliklerde alınan resmi önlemlerin belgelerinin basına sızması, toplumda farklı tepkilere yol açtı. Bu durum, fobinin ciddiyeti ve bakanlıkta nasıl bir etki yarattığı konusunda birçok soru işareti oluşturdu.
MUZ GÖRMEK İSTEMİYOR
Basında yer alan belgeler, Bakan Brandberg’in ofisinde muz olmaması için gerekli tedbirlerin alınmasını talep ettiğini gösteriyor. Özellikle, Eylül ayında Meclis Başkanı ile gerçekleştireceği görüşme öncesinde odasının muz bakımından kontrol edilmesi için resmi yazışmalar yaptığı tespit edildi. Ayrıca, etkinliklerde yer aldığı mekanlarda muz bulunmaması için yardımcılarının sürekli önceden kontrol yaptığı ve herhangi bir muzla karşılaşması durumunda bu meyvenin ortadan kaldırıldığı öğrenildi.
TEPKİ GÖSTEREN DE VAR DESTEKLEYEN DE
Bakan’ın muz fobisi, halk arasında farklı tepkilere yol açtı. Bazı vatandaşlar, Brandberg’i bu durumu bir terapi süreci ile aşmak yerine kamu kaynaklarını bu şekilde kullanmakla eleştirirken, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, bakanına destek verdi. Kristersson, yapılan eleştirilerin insanidir dedikçe, “Farklı fobileri olan insanlara saygım sonsuz” ifadesiyle fobinin ciddiyetine dikkat çekti ve bu durumun hükümet çalışmaları üzerinde olumsuz bir etkisi olmadığını vurguladı.
“DÜNYANIN EN GARİP FOBİSİ”
Bakan Brandberg, bu konudaki fobisini aşmak için profesyonel yardım alacağını ve durumunun ciddiyetini kabul ettiğini ifade etti. Daha önce muz korkusunu “dünyanın en garip fobisi” olarak tanımlayan Brandberg, bu durumla ilgili olarak adımlar atmaya devam edeceğini belirtti. Bu açıklama, hem halk hem de medya tarafından dikkatle takip edilmeye devam ediyor.
Sonuç olarak, Paulina Brandberg’in muz fobisi, sadece kişisel bir sorun olmanın ötesinde, toplumda bir fobiye karşı nasıl yaklaşılması gerektiği üzerine geniş bir tartışma başlattı. Bu durum, fobi ve psikolojik sorunlarla ilgili farkındalığı artırmakta ve cinsiyet eşitliği ile çalışma politikaları üzerine dikkate değer bir etki yaratmaktadır.
