Siber Güvenlik Kanunu Meclis’ten Geçti, Tepkiler Sürüyor!

Siber Güvenlik Kanunu Teklifi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı. Bu kanun, Türkiye Cumhuriyeti’nin siber uzayda varlığını koruyacak şekilde düzenlemeler yapmayı ve olası tehditleri bertaraf etmeyi hedefliyor. Kanun kapsamında, kamu kurum ve kuruluşları, meslek kuruluşları, gerçek ve tüzel kişiler ile tüzel kişiliği bulunmayan kuruluşların siber saldırılara karşı korunmasına yönelik stratejiler geliştirilecek. Ayrıca, bir Siber Güvenlik Kurulu kurulacak ve bu kanunun genel çerçevesi belirlenecek. Bu düzenlemelerin hayata geçmesiyle, siber güvenlik alanında Türkiye’nin ulusal gücünün güçlendirilmesi amaçlanıyor.
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, ANKA Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, Siber Güvenlik Kanunu’ndaki bazı maddelerin Anayasa’ya aykırı olduğuna dikkat çekti. Emir, kanunu Anayasa Mahkemesi’ne götürmeyi planladıklarını belirterek, yasalaşan siber güvenlik teklifinin Türkiye’nin ihtiyaçlarını karşılamak için uygun olmadığını ifade etti. Kendisinin belirttiğine göre, bu kanunun kapsamı ve içeriği ile ilgili ciddi eleştirileri vardı ve bu eleştirileri hem komisyon aşamasında hem de genel kurul aşamasında dile getirdiklerini vurguladı.
Emir, Türkiye’nin günümüz ihtiyaçlarına uygun siber güvenlik yasasına ihtiyacı olduğunu, ancak mevcut tasarının kapsamının ve uygulama metotlarının yeterli olmadığını kaydetti. Özellikle siber güvenlik başkanının yetkilerinin ve yasada yer alan bazı maddelerin ciddi sorunlar barındırdığını belirtti. Emir, “Bir bürokrata kişilerin veya kurumların verilerine el koyma yetkisi vermek doğru bir yaklaşım değil,” diyerek hukuk devletinin önemine dikkat çekti. Madde değişikliğine gitmeleri adına hükümetin kendilerine bir miktar geri adım attığını söyledi.
Bunlarla birlikte, veri sızıntısı iddiaları nedeniyle kişilerin hapse atılma ihtimali olarak öngörülen 3 yıl ile 5 yıl arasında hapis cezası hükmü üzerine de sert eleştirilerde bulundu. “Zaten kişisel verilerin korunması yasası ve dezenformasyon yasası mevcutken, bir de veri sızıntısı olduğu iddia edilen durumlarda yargılayıcı bir yaklaşım geliştirmek mantıksız,” diyen Emir, insanların haber alma hakkının ve ifade özgürlüğünün kısıtlanmaması gerektiğinin altını çizdi. Söz konusu yasaya karşı ciddi bir direnç gösterdiklerini ifade eden Emir, “Burada önemli bir adım atılmadı. Anayasa’ya birçok açıdan aykırı olan bu mevzuatı ivedilikle Anayasa Mahkemesi’ne götüreceğiz,” dedi.
‘Bizim açımızdan MHP ile iletişimin kesilmesi söz konusu değil’
Emir, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir’in yaptığı bir açıklamaya da yanıt verdi. Özdemir, CHP’nin terörle mücadele ve bağımsızlık konusundaki duruşunu netleştirmeden, MHP ile herhangi bir iletişim kuramayacaklarını ifade etmişti. Emir, “Bizim iletişimimiz kesilmedi, Meclis’te çalışıyoruz ve MHP grup başkanvekilleri ile sürekli irtibat halindeyiz,” diyerek böyle bir iletişim kopukluğunun söz konusu olmadığını vurguladı. Ayrıca, MHP’nin yönetiminde bir belirsizlik olduğunu da dile getirerek, MHP ve Devlet Bahçeli’nin iradesinin net bir şekilde ortaya konulması gerektiğini belirtti.
Emir, CHP’nin Türkiye’nin önemli sorunlarını çözme noktasında MHP ile görüşmeye açık olduğunu, ancak MHP’nin kendileriyle görüşmeye istekli olmadığı durumlarda takdirlerinin onlara ait olduğunu aktardı. İletişim noktalarında belirsizlikler bulunduğunu ifade eden Emir, bu belirsizliklerin giderilmesini, Sayın Dev