Yakın geçmişteki ABD başkanlık seçimlerini değerlendirdiğimizde, bu yılki seçim öncesindeki anketler, bugüne dek yaşanan en yakın sonuçları göstermektedir.
Tarih boyunca, 2000 yılında George W. Bush ile Al Gore arasındaki başkanlık yarışı gibi az farkla sonuçlanan seçimler olmuştur. Ancak o dönemde anketler, kazanma potansiyeline sahip olan aday hakkında daha net bilgiler sunabilmişti. 2016 seçimlerinde ise durum farklılaşmıştı; o yılki anketler Hillary Clinton’un kazanacağını öngörse de, Donald Trump’ın son dönemlerdeki yükselişini göz ardı ettikleri için yanıltıcı sonuçlar vermişti.
Bir önceki seçimdeki hatalara bakılmaksızın, bu seferki seçimlerin anket sonuçları belirsiz. Anketler net bir kazanan belirlemekte zorlanıyor ve siyasi uzmanlar ile stratejistleri kaygılandırıyor. Ayrıca, Iowa eyaletinde Cumhuriyetçi adaylara destek vermesi beklenen seçmenlerin arasında sürpriz bir şekilde Kamala Harris’in önde olduğunu gösteren anket sonuçları da dikkat çekici.
Yazı Tura Atışı
Ulusal çapta ve belirleyici yedi kritik eyaletle ilgili yapılan anketler, güven aralıkları içindeki hata payları göz önüne alındığında, her iki adayın da önde olabileceğini gösteriyor. Analiz potansiyel kazananı kestirmekte zorlaşıyor ve anketlerde ortaya çıkan belirsizlikler siyasi analistleri endişelendiriyor. Bununla birlikte, seçmen davranışlarını etkileyebilecek çeşitli değişkenler de mevcut; örneğin, daha fazla kadının sandık başına gitmesi veya kırsal bölgedeki sakinlerin oy verme kararı, sonuçları ani bir şekilde etkileyebilir.
Hala Net Bir Kazanan Mümkün
Seçim sonucunun belirsiz olması, toplamda net bir sonucun çıkmayacağı anlamına gelmiyor. Adaylar arasında birkaç puanlık bir değişim, seçimin kaderini belirleyebilir. Özellikle kilit demografik gruplar arasında oluşacak sürprizlerin sonucu önemli ölçüde değiştirme potansiyeli bulunuyor. Donald Trump, genç Afrika kökenli Amerikalılardan ve Latin kökenli erkeklerden oy almayı başarabilecek mi? Ya da Harris, Cumhuriyetçi oy veren kadınları avlayabilecek mi?
Mavi Duvar – Kırmızı Duvar
Çoğu durumda, başkanlık seçimlerinin sonuçları belirli bir açıkla tahmin edilebilse de, kritik yedi eyaletin sonuçları belirleyici olacaktır. Mavi Duvar, yani Demokratların tarihi olarak daha fazla oy aldığı Pennsylvania, Michigan ve Wisconsin gibi eyaletler; Kırmızı Duvar ise Trump’ın güçlü olduğu eyaletleri temsil ediyor. Harris, seçim kampanyasında bu eyaletlere yoğunlaşarak burada kritik mitingler düzenlemiştir.
Harris’in son kampanya mitinglerinden biri, Pennsylvania’nın Philadelphia kentindeki ünlü sanat müzesinde gerçekleştirilmiştir. Bu durum, Harris’in bu eyaletleri kazanma çabasını ve stratejik önemini gözler önüne seriyor.
Amerika’nın Geleceği Söz Konusu
Bu başkanlık seçimlerinin tarihi önemi, seçim matematiği ve modellerinin çok ötesinde bir anlam taşıyor. Harris ve Trump, göç, ticaret, kültürel meseleler ve dış politika gibi konularda zıt görüşler sunmaktadır. Seçilecek başkan, federal mahkemeleri etkileyerek nesiller boyu sürecek değişimler yaratma potansiyeline sahip olacak. Ayrıca, son dört yılda ABD’nin siyasi haritasında meydana gelen değişiklikler, bu seçim
