İmamoğlu: “Demokrasiye Darbe Vuran Uygulamaları Kınadı

TBB ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Türkiye Belediyeler Birliği (TBB), Şişli Belediyesi ve Avrupa Birliği Bölgeler Komitesi’nin (COR) düzenlediği ’31. Türkiye Çalışma Grubu Toplantısı’na katıldı. Bu toplantıda İmamoğlu, COR Türkiye Çalışma Grubu Başkanı Antje Grotheer ile bir görüşme gerçekleştirdi ve “Hep birlikte daha adil, daha katılımcı ve daha demokratik bir Avrupa oluşturmak için önemli bir güç oluşturuyoruz” ifadelerini kullandı.
İmamoğlu, konuşmasında günümüz dünyasının karşı karşıya olduğu çok sayıda soruna dikkat çekerek, “Dünyamız, Ukrayna’dan Gazze’ye krizler ve savaşlar, iklim krizi, düzensiz göç dalgaları, yoksulluk ve eşitsizlik gibi sorunların süreklilik arz ettiği bir ‘çoklu kriz’ dönemi yaşıyor” dedi. Her gün yeni bir çatışma ve istikrarsızlık ile uyanıldığını belirten İmamoğlu, Lübnan’da sağlanan ateşkesin ardından Suriye’deki çatışmaların yeniden başlamasıyla ilgili endişelerini dile getirdi.
İmamoğlu, geleneksel siyasal kurumların yeni ihtiyaçlara cevap veremediğine vurgu yaparak, Türkiye dahil olmak üzere birçok farklı ülkede siyasi rejimlerin değiştiğini ve bu durumun halkların memnuniyetsizliğine yanıt üretemediğini ifade etti. Otoriter ve popülist politikaların yükseldiğini belirten İmamoğlu, bu politikaların yeni düşmanlar yaratarak çözümsüzlüğü daha da derinleştirdiğini, bunun ise hem yerel hem de dünya genelinde barış ve istikrarı tehdit ettiğini söyledi.
‘Demokrasiye ve hukuka aykırı bu uygulamalarla, halkın iradesi ayaklar altına alınıyor’
Son olarak, Türkiye’deki yerel yönetimlerin durumunu ele alan İmamoğlu, Mart 2024 yerel seçimlerinden sonra sekiz belediye başkanının görevden alındığını ve yerlerine kayyum atandığını belirtti. Bu durumun Türkiye’nin en büyük ilçe belediyesi olan Esenyurt’un başkanı Profesör Ahmet Özer gibi isimleri de kapsadığını ifade eden İmamoğlu, “Demokrasiye ve hukuka aykırı bu uygulamalarla halkın iradesi ayaklar altına alınıyor” diye konuştu. Seçilmiş bir belediye başkanının görevden alınmasının, demokratik bir anlayışla bağdaşmadığını savunan İmamoğlu, yerel yönetimlerin ulusal yönetimlerle iş birliği içinde çalışması gerektiğini vurguladı.
‘Ursula Van Der Leyen’in Türkiye’nin adını telaffuz etmemesi büyük bir talihsizliktir’
Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) arasındaki iş birliğine de değinen İmamoğlu, bu ihtiyacın her zamankinden daha acil olduğunu, ancak mevcut ilişkilerin tarihinin en düşük seviyesine indiğini dile getirdi. Son 20 yıldır Türkiye-AB ilişkilerinin adım adım gerilediğini ve bu ilişkilerin gerginliklerle dolu hale geldiğini belirtti. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula van der Leyen’in Avrupa’nın genişleme politikaları kapsamında Türkiye’den hiç bahsetmemesinin büyük bir talihsizlik olduğunu ifade eden İmamoğlu, bu durumun 60 yıl süren politik diyalogun ve 20 yıllık adaylık sürecinin etkilerini sarstığını kaydetti.
’20 yıl önce, yüzde 80’i AB üyeliğini destekleyen Türk halkının AB’ye inancına darbe vuran dört temel konu’
İmamoğlu, Türk halkının 20 yıl önce AB üyeliğini %80 oranında desteklediğini fakat bu inancı zayıflatan dört temel konu olduğuna dikkat çekti. Birincisi, vize meselesinin halledilmemiş olmasıydı; bu durumun Avrupa ve Türkiye arasındaki ilişkilere zarar verdiğini vurguladı. İkincisi ise Kıbrıs meselesiydi.