Siyaset

Genç İşsizler Tsunamisi: AKP ve Nepotizm

Türkiye’de eğitim veya istihdam açısından başarısız gençlerin sayısı neredeyse İstanbul’un nüfusu kadar ve hatta Ankara’dan daha kalabalık. Bu gençler umutsuzluktan dolayı hayatta kalmakta güçlük çekerken, AKP’ye yakın olanlar işleri beğenmiyor, onlar için özel pozisyonlar yaratılıyor.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı yaklaşık 6.5 milyon genç hiçbir eğitim veya istihdam imkanına sahip olmadığını gösteren bu çarpıcı istatistik işsizlik sorununu gündemde yükselterek dikkatleri üzerine çekti. Ancak bu veri yapay gündemler arasında kaybolurken, işsizlik sorununun nedenleri ve çözüm yolları çoğu zaman ihmal edildi.

Rakamlar belirli büyüklükleri ifade edebilir ancak her rakamın ardında bir insan, bir dram, bir hayat olduğunu hatırlamak önemlidir. TÜİK’in açıkladığı ve genel olarak kabul gören bu veriler, sendikalar ve sivil toplum kuruluşları tarafından yapılan hesaplamalarla karşılaştırıldığında şüphe uyandırsa da, resmi rakamlar işsizlik sorununun boyutlarını net bir şekilde ortaya koymaktadır.

İşsizlik sadece iş arayanlar için değil, aynı zamanda beslenme ve barınma gibi temel yaşamsal ihtiyaçlara erişimi engelleyerek aileleri de etkileyen büyük bir sorundur. Bu sorundan en çok etkilenen grup, ülkenin dinamik işgücü olması gereken 15-34 yaş aralığındaki gençlerdir.

“Ev Gençleri” olarak adlandırılan ve hızla büyüyen umutsuz grup ile iş aramayı bırakanlar arasındaki fark ortadadır. Genç olarak kabul edilen ve sayıları 24 milyonu aşan bu grupta 6 milyon kişi ne eğitim ne de istihdam imkanına sahiptir. Bu durum, her dört gençten birinin işgücü potansiyelini kaybettiğini göstermektedir.

Başka bir dikkat çekici nokta da cinsiyet dağılımıdır. AKP’nin kadınları iş hayatından uzaklaştıran politikalarının sonuçları açıkça görülmektedir. Çalışmaya istekli olan 6.3 milyon genç arasında 1.7 milyonu erkek, 4.6 milyonu ise kadındır. Kadınların sayısı neredeyse erkeklerin üç katıdır. Bu rakamlar, istihdam imkanlarından yoksun olan umutsuz ve çaresiz milyonlarca genç insanın yaşam hakkının ellerinden alındığını göstermektedir.

Bu rakamların altında yatan bir başka gerçek ise, işsizliğin bazı kesimler için hiçbir şekilde bir sorun olmamasıdır. Fırsat eşitsizliği, bazılarının diğerlerinden daha avantajlı bir konumda başladığını gözler önüne sermektedir. AKP dönemlerinde “liyakat” kavramının önemsizleştiği, bazılarının hak etmedikleri iş imkanlarından yararlanırken nitelikli milyonlarca kişinin iş aramak zorunda kaldığı bir gerçektir. Bu durum, nepotizm ve kayırmacılığı en yüksek düzeye taşımaktadır.

AKP’nin, kurallar çiğnenerek yanlarına kalan birçok olay mevcuttur. Örneğin, şartları taşımayan bir kişiye şeflik kadrosuna atanmış ve hak etmediği maaşlar ödenmiştir. Ayrıca bir kişi sınavsız olarak mühendis kadrosuna atanmıştır veya başka bir kişi seçim olmasa bile belediye başkan yardımcısı pozisyonuna getirilmiştir. Bu gibi örneklerde ele alındığında, AKP’nin kurallara ve liyakata verdiği önemin azaldığı açıkça görülmektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu