Damacana Suyuna Zam Şoku: Fiyat 145 TL’yi Buldu!

Ali Can POLAT
Son yıllarda İstanbul’daki damacana su fiyatlarında yaşanan hızlı artış, tüketicileri oldukça endişelendirdi. Özellikle yılbaşında 70 TL olan damacana su fiyatları, bir yıl içerisinde yüzde 100’den fazla artış göstererek yerel esnaf odası, İstanbul Su ve Meşrubat Satıcıları Esnaf Odası’nın da devreye girmesine neden oldu. Esnaf Odası, Ticaret Bakanlığı ile görüşerek su satış fiyatlarına yönelik yeni bir tarifeyi gündeme getirdi. Bu tarifeye göre damacana su fiyatlarının 90 TL olması gerektiği belirlenmesine rağmen, son üç ayda gerçekleşen yüzde 21’lik ek zamlarla birlikte piyasada damacana su fiyatlarının 145 TL’ye kadar çıktığı gözlemleniyor.
BAKANLIK DENETLEMELİ
İstanbul Su ve Meşrubat Satıcıları Esnaf Odası Başkanı Ahmet Turan Akkaya, durumu eleştirerek Ticaret Bakanlığı’na denetim çağrısında bulundu. Akkaya, “Son 3 ayda benzin, işçilik ve dövizde bir artış olmamasına rağmen, yabancı sermayeye sahip su firmalarının fiyatlarını durdurmakta zorlanıyoruz” ifadelerini kullandı. Akkaya; su şirketlerinin bayilerini esnaf odasına kaydettirmeyip, Ticaret Odası’na kayıt ettirerek zorunluluktan kaçtığını öne sürdü. Bu bağlamda bakanlıkla ve tüketici dernekleri ile iş birliği yapıldığını, tüketicileri bilgilendirme ve su firmalarına karşı tepki göstermeye çağırdıklarını açıkladı. Tüketici Birliği Federasyonu Başkanı Mehmet Bülent Deniz de, “Ticaret Bakanlığı’na bağlı Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu, maliyet artışının çok üzerinde zam yapan firmalar için soruşturma açmalıdır. Vatandaş önce aç bırakıldı, şimdi de susuz bırakılacak” diyerek durumu daha da çarpıcı bir şekilde vurguladı.
Tavan fiyat şart
Tüketici Konfederasyonu Başkanı Aydın Ağaoğlu da su fiyatlarına ilişkin önemli bir öneri sundu. Ağaoğlu, Ticaret Bakanlığı’nın devreye girerek içme suyunun satış fiyatına bir sınır getirmesi gerektiğini ifade etti. Hükümetin ekmeğe uyguladığı tavan fiyat uygulamasının suya da uygulanması gerektiğini dile getirerek, “İçme suyu, en temel insani ihtiyaçtır ve bu nedenle bir fiyat sınırı belirlenmelidir” dedi.
Yaşanan bu durumlardan sonra, vatandaşların temel ihtiyaçlarının nasıl bir tehdit altında olduğu ve gıda ve su gibi temel ihtiyaç maddelerine karşı uygulanan fiyat politikalarının ne kadar adaletsiz olduğu bir kez daha gözler önüne serildi. Hem esnaf hem de tüketici temsilcileri, devletin devreye girmesi gerektiği konusunda hemfikir. Fiyat artışlarının getirdiği maddi zorluklar karşısında, özellikle dar gelirli veya sabit gelire sahip olan vatandaşların yaşadığı bu olumsuz etkilerin önlenmesi adına acil önlemlerin hayata geçirilmesi bekleniyor. Bu tür fiyat dalgalanmalarının ve spekülatif artışların bir an önce kontrol altına alınması, toplumdaki huzurun sağlanması açısından büyük önem taşıyor.