DEM Parti’den Kayyım Atamalarına Dava Açıldı

DEM Parti tarafından yapılan yazılı açıklamada, DEM Parti Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu ile parti avukatlarının, Halfeti, Batman ve Mardin belediyelerine kayyım atanmasının yürütmesinin durdurulması talebiyle Şanlıurfa, Batman ve Mardin idare mahkemelerine başvuruda bulunduğu belirtildi. Bu başvurular sırasında DEM Parti’nin yerel seçimlerde bu illerde elde ettiği sonuçlar ve halkın tercihleri vurgulandı.
Açıklamada ayrıca, belediye eş başkanlarının görevden alınması için İçişleri Bakanlığı tarafından ileri sürülen “dosyaları vardı, ceza almışlardı” gibi gerekçelere yanıt verildi. İddiaların gerçeği yansıtmadığını ifade eden partinin avukatları, Ahmet Türk’le ilgili olarak ileri sürülen gerekçelerin daha önce, 2016 ve 2019 yıllarında Mardin’e kayyım atanmasına gerekçe olarak gösterildiğini, ancak bu suçlamalarla ilgili kesin bir yargı kararının bulunmadığını belirttiler. Bu bağlamda belediye eş başkanlarının hukuki durumuna dair ayrıntılı bilgilere yer verilerek, ulusal ve uluslararası yargı kararlarına ve hukuki normlara atıfta bulunuldu.
Başvurularda, Anayasa Mahkemesi’nin 1987 yılında benzer bir durum hakkında çıkardığı kanunların kayyım uygulamasına karşı olduğunu hatırlatıldı. Anayasa Mahkemesi’nin, “Seçim esasının kabul edildiği her yerde onun sonuçlarına katlanmak demokrasi gereğidir. Büyükşehir belediye sınırları içinde siyasal bir şablona göre oluşturulacak bir ‘dikensiz gül bahçesi’ arayışı, ‘hürriyetçi demokrasi’ ilkesine açıkça aykırıdır” ifadelerini kullandığı kaydedildi. Bu çerçevede her kayyım atanmasının belediyeleri karakola çevirdiği ve halkın hizmet alamaz hale geldiği vurgulanarak bu duruma son verilmesi talep edildi.
Ayrıca, başvurularda “6758 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile Belediye Kanunu’nun 45. maddesinin ikinci fıkrasının Anayasa’ya aykırılık sebebiyle itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmesi, idari işlemin iptal edilmesi ve hukuka aykırı bu işlemin tüm sonuçlarının ortadan kaldırılması” talep edilmiştir. Bu talepler, mevcut yasal düzenlemelerin yeniden gözden geçirilmesini ve halkın iradesinin yerine getirilmesini sağlamayı amaçlamaktadır.
DEM Parti’nin bu girişimi, özellikle son dönemde yaşanan kayyım atamaları ve siyasi baskılar bağlamında büyük bir önem taşımaktadır. Başvuru sonucunda yerel demokrasinin güçlendirilmesi ve halkın seçimle belirlediği temsilcilerin görevlerini sürdürebilmesi için hukuki süreçlerin ne yönde ilerleyeceği merakla beklenmektedir. Bu durum, Türkiye’deki siyasi iklimin ve demokrasinin geleceği açısından kritik bir eşik olmaya adaydır. Ülkenin çeşitli bölgelerinde yapılan yerel seçimlerin, halkın iradesini yansıtan sonuçlar doğurması açısından öneminin altı çizilmektedir. DEM Parti’nin attığı bu adım, başka partiler tarafından da desteklenebilir ve daha geniş bir toplumsal hareketin tetikleyicisi olabilir.
Editör: Haber Merkezi